Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanma! Bilâkis onlar diridirler; Allah’ın, lutuf ve kereminden kendilerine verdikleriyle sevinçli bir halde Rableri yanında rızıklara mazhar olmaktadırlar. Arkalarından gelecek ve henüz kendilerine katılmamış olan şehid kardeşlerine de hiçbir keder ve korku bulunmadığı müjdesinin sevincini duymaktadırlar. (A-li – İmran Suresi 169-171)
Milletimiz için şehitlik mertebesine ulaşmak, vatanı ve milleti için canını vermek şereflerin en büyüğüdür. Bu toprakların her karışı şehit kanlarıyla sulanmıştır. Vatanımızı ve bayrağımızı sarsılmaz imanları ve eşsiz cesaretlerine borçlu olduğumuz aziz şehitlerimiz, ülkemizin bugünlere ulaşması için sayısız zorluklara göğüs germiştir.
Kurtuluş Savaşında kahraman askerlerimizin kendisinden sayı ve teçhizat bakımından kat ve kat güçlü düşman askerlerine karşı verdiği onurlu mücadeleye tarih şahittir. Mukaddes vatan toprakları için, canlarını seve seve vererek; bir milletin kaderini değiştiren, vatanımızı, istiklalimizi, sarsılmaz inançları ve eşsiz cesaretlerine borçlu olduğumuz Aziz Şehitlerimiz, dünyada eşi ve benzeri olmayan bir destan yazmışlardır.
Aziz şehitlerimizden aldığımız ilhamla, aynı şuur ve inançla, mukaddes emanetinizi daha yükseklere taşıma gayreti verirken, diğer yandan bizi millet yapan yüksek değerlerimizi daima canlı tutmaya ve yüceltmeye devam edeceğiz.
Bu duygu ve düşüncelerle; 14-20 Nisan Şehitler Haftasında başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, milletimize bu eşsiz zaferin gururunu yaşatan, vatanımız, bağımsızlığımız, milli birlik ve bütünlüğümüz uğrunda canlarını feda eden aziz şehitlerimizi saygı, rahmet ve minnetle anıyorum.