Yaşlılarımız; dün ile bugün arasında köprü kuran, kültürümüzü ve değerlerimizi yarınlara taşımamızı sağlayan değerli varlıklarımızdır. Yaşlılarımız, yaşanmışlıklarıyla geçmişimiz; örnek aldığımız tecrübeleriyle geleceğimizdir.
Yaşlılarımız, geçmişimizi geleceğe taşıyan, yarınlarımızı kuran, millet olma bilincine en önemli katkıyı sunan çınarlar olmanın yanında; kültür ve medeniyetimizin en değerli taşlarıyla süslenmiş baş tacımızdır.Bizim medeniyetimizde yaşlılara hürmet, sevgi ve hizmet vardır. Bizler yaşlılarımızı, içerisinde yaşadığımız toplumun ‘bereket unsurları’ olarak görürüz. Şeyh Edebali’nin ‘Ananı, atanı say; bereket büyüklerle beraberdir.’ sözünü hepimiz rehber ediniriz. Bu düşünce hem aile bağlarımızın, hem de toplumsal dokumuzun korunması bakımından hayati bir önem taşımaktadır. Yaşlılarımız milletimizin onurudur. Onlara sahip çıkmak ve onlarla ilgilenmek tüm toplum bireylerinin vatandaşlık görevidir. Büyüklerine sahip çıkan toplumlar, medeniyeti yakalamış toplumlardır. Bugün hâlâ millet olma bilincini taşıyorsak, aile olmanın kutsallığına olan inancımızla evlâtlarımızı yetiştirebiliyorsak yaşlılarımızın geçmişle bugün arasında kurdukları köprü sayesindedir.
Millî değerlerimizin ve kültürümüzün taşıyıcısı olan yaşlılarımıza hak ettikleri saygıyı ve sevgiyi göstermek, toplumsal yaşama aktif olarak katılımlarını sağlamak; sosyal, kültürel ve ekonomik haklara sahip olarak kimseye muhtaç olmadan yaşamalarını temin etmek kişi, kurum ve devlet olarak hepimizin görevidir. Unutmayalım ki bizler yaşlılara gösterdiğimiz hürmetle genç kuşağa örnek olmayı başardığımız ölçüde, yaşlandığımızda saygıyı hak edebileceğiz.
Bu duygu ve düşüncelerle toplumumuzu bugünlere ulaştıran tüm yaşlılarımızın 1 Ekim Dünya Yaşlılar Günü’nü kutluyor; sağlık, esenlik ve mutluluk diliyorum.