Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu, Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) ve İstanbul Ticaret Üniversitesin tarafından “Kadın ve Yoksulluk” ana temasıyla düzenlenen 2. Toplumsal Cinsiyet Adaleti Kongresi’ne katıldı.
Bakan Ramazanoğlu burada yaptığı konuşmada, kız çocukların okulda kalma süresinin önemine değinerek, “2002 yılında kız çocuklarının okulda kalma süresi 4 yıl, erkek çocuklarının ise  5-5,5 yıldı. ‘Haydi Kızlar Okula’, ‘Analı Kızlı Okula Gidiyorum’, ‘Baba Beni Okula Gönder’ gibi kampanyalarla kızlarımızın okulda kalma süresi ortalama 6,7 yıla, erkeklerin ise 8,5 yıla çıktı”bilgisini verdi.
Bakan Ramazanoğlu hedeflerinin çocukların 12 yıl temel eğitimlerini tamamlaması olduğunu vurgulayarak, “Evde ekonomik bir güçlük, yeni bir kardeş ya da yeni bir iş ihtiyacı duyulduğunda ilk önce kız çocuğunun eğitimi feda ediliyor. Deniyor ‘Kız okumasın’ Aynı şartlarda olan bir erkek ise ona fedakarlık yapılıyor” diye konuştu.
Kırsalda kız çocuklarının okullaşması konusunda başka bir soruna daha dikkati çeken Bakan Ramazanoğlu, “Kız çocuğu birinci 4 yılı bitiriyor, ikinci ve üçüncü 4 yıl için bir merkeze, köyden ya ilçeye ya da ildeki bir yere gitmesi lazım. Orada orta öğretimde kalabileceği yurt lazım. Yurt yoksa erkek çocuk için eğitimine devam etsin diye bir formül üretiliyor. Kız çocuk için deniyor ki, 'Hayır gerek yok, evde kalsın.' İkinci sıkıntı da kız çocuklarının okula ulaşabilme, erişebilme imkanlarından uzak kalması. Çocuğunu okutmak için köyden ilçeye göç eden ailelerin yoksulluğu tetikliyor” değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Ramazanoğlu bu sorunun çözümü için illerde ve ilçelerde orta öğretime devam eden kız ve erkek öğrenciler için yurtlar yapacaklarını, yaptırılan yurtlar kız çocuklarının erken evliliklerden korunacağını önüne geçileceğini dile getirdi.
Günlük kişi başına geliri 4,3 doların altında olanlara yoksul denildiğini belirten Bakan Ramazanoğlu, 2001'de Türkiye'de nüfusun yüzde 30'nun bu gelirin altında olduğunu, uygulanan doğru politikalarla bugün bu oranın yüzde 1,6'ya düştüğünü bildirdi.

Bakan Ramazanoğlu, bakanlık olarak kadın istihdamı üzerinde çalıştıklarını ifade ederek, mülteci ve terörden zarar görenler de dahil olmak üzere kadınları üreten hale getirebilmek için meslek edindirme ve dil kursları açtıklarını aktardı.
 
Aile Sosyal Destek Programı ile ilgili de bilgi veren Bakan Ramazanoğlu şunları kaydetti:“Bu bir Türkiye projesi. Aile hekimliğinin örnek alınarak hazırlandı. Ancak aile hekiminden farkı sosyal danışman aileyi ziyaret ediyor. Sosyal danışmanlarımız ziyaretlerde çok riskli, orta riskli, az riskli aileleri belirleyecekler. Amacımız ailelerin risk oranlarını azaltmak ve problem çözme yeteneklerini geliştirmelerini sağlamak. Proje kapsamında bin 500 kişiyi bakanlığımız bünyesinde istihdam edeceğiz.”
Bakan Ramazanoğlu, her ilin sosyal risk haritasını çıkaracaklarını belirterek, “Her ilin ayrı bir sosyal riski var. Risk haritasından elde ettiğimiz sonuçlara göre her il için farklı bir çözüm çalışması yapacağız. Yine hedef kitlemiz çocuklar, kadınlar ve gençler. Her rahatsızlığın reçetesi ayrıdır”diye konuştu.
Bakan Ramazanoğlu bakanlık olarak yaptıkları çalışmalarda üniversiteler, sivil toplum kuruluşları, medya ve kamuoyunun paydaşları olduğunu söyledi.