Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Dr. Fatma Betül Sayan Kaya, "Sosyal uyum yardımı" programı kapsamında, Suriyeli 750 bin kişiye Kızılay Kartı'nı verdiklerini belirterek, "Burada planlanan 1 milyon kamp dışındaki Suriyeliye sosyal uyum yardımı denen, aylık 100 liralık desteği sağlamak. Bu yılın sonunda 1 milyon Suriyeliye bu desteği sağlamış olmayı hedefliyoruz" dedi.Bakan Kaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'ye sığınan Suriye vatandaşlarına yönelik çalışmalara ilişkin bilgi verdi."Suriyeliler bizim millet olarak büyük bir sınav verdiğimiz, bu sınavı da bence çok başarıyla geçtiğimiz bir alan" diyen Bakan Kaya, Suriyelilere Türk milleti olarak bir emsal olma bilinciyle yaklaşıldığını, hiçbir zaman farklı bir gözle bakılmadığını ifade etti.Suriye'de 12 milyon insanın evinden olduğunu, 5 milyon insanın da ülkesini terk etmek zorunda kaldığını ve Türkiye'nin 3 milyon mülteciye ev sahipliği yaptığını anımsatan Bakan Kaya, devletin bu kapsamda yaptığı yardımların 12,5 milyar doları geçtiğini kaydetti.Bakan Kaya, benzer şekilde sivil toplum kuruluşları, özel sektör ve vatandaşların da desteği bulunduğuna işaret ederek, Suriyelilerin bakanlık kurum ve kuruluşlarına başvurması durumunda, kadın konukevleri, çocuklar için oluşturulan evler gibi tüm hizmet modellerinden yararlanabildiğine işaret etti.Savaştan en çok kadın ve çocukların etkilendiğine dikkati çeken Bakan Kaya, "Biz psikososyal destek ekiplerimizi geçici barınma merkezlerinde, kamplarda Suriyelilere yönlendirdik ve orada binlerce Suriyeli kardeşimize destek sağladık. Aynı zamanda nüfusu 70 binin üzerinde Suriyeli barındıran illerimizde de Suriyeliler için psikososyal destek ekipleri kurduk" diye konuştu.- Uyum yardımına 750 bin Suriyeli başvurduSuriyeli vatandaşlar için Avrupa İnsani Yardım Fonu (ECHO), Dünya Gıda Programı (WFP) ve Türk Kızılayı iş birliğinde başlatılan "sosyal uyum yardımı" programına ilişkin Bakan Kaya, şu bilgileri aktardı:"Avrupa Birliğinden 358 milyon avro kadar sosyal uyum program için ayrılan bütçe var. Şu ana kadar Sosyal Hizmet Merkezlerimiz aracılığıyla başvuruları aldık. 'Sosyal uyum yardımı' programı kapsamında, Suriyeli 750 bin kişiye Kızılay Kartı'nı verdik. Burada planlanan 1 milyon kamp dışındaki Suriyeliye sosyal uyum yardımı denen, aylık 100 liralık desteği sağlamak. Bu yılın sonunda 1 milyon Suriyeliye bu desteği sağlamış olmayı hedefliyoruz. Başvuruları alıyoruz, Kızılay kartlarını veriyoruz. Kızılay kartlar aracılığıyla bu uyum yardımını alabilecekler."Bakan Kaya, Suriyeli çocukların birçoğunun eğitimden mahrum bırakıldığına vurgu yaparak, "Biz Milli Eğitim Bakanlığımızla yaptığımız çalışmalarla 508 bin Suriyeli çocuğun eğitim hayatına kazandırılmasını sağladık ama hala daha var. Hiçbir çocuğumuzun eğitim hayatından uzak kalmasını istemeyiz. Hepsinin eğitim hayatına dahil edilebilmelerini istiyoruz" değerlendirmesini yaptı.Burada Türkiye'nin dünyada yalnız bırakıldığını anlatan Bakan Kaya, Avrupa'da Suriyelilerin nişan yüzüklerine kadar alan ülkeler olduğuna dikkati çekti. Türkiye'nin bu noktada dünyaya insanlık dersi verdiğini belirten Bakan Kaya, üzerlerine düşeni şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da yapmaya devam edeceklerini ifade etti.Bakan Kaya, Avrupa Birliği'nin 3 artı 3 milyar avroluk taahhüdü olduğunu hatırlatarak, uzayan teknik süreçler nedeniyle bu taahhüdün tam olarak gerçekleştirilmediğine dikkati çekti.- "Mağdurlara psikososyal destek sağlıyoruz"Kadına yönelik şiddet, çocuk istismarı gibi konulardaki davalara Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının müdahil olduğuna değinen Bakan Kaya, bakan olduğu günden beri bu konuyu hassasiyetle takip ettiğini belirtti.Hiçbir şekilde bu bu davaların gözden kaçırılmaması gerektiğini ifade eden Bakan Kaya, "Biz bu davalara müdahil olduktan sonra hem avukatlarımız aracılığıyla davaları takip ediyoruz hem de mağdurlara psikososyal destek sağlıyoruz" dedi.Çok sayıda davaya müdahil olduklarını aktaran Bakan Kaya, şunları anlattı:"Örnek vermek gerekirse en son tekme olayı yaşandı, Ayşegül Terzi olayı. Orada da ilk andan itibaren gerek kendim hemşire kızımızı arayarak yanında olduğumu, her türlü takipçisi olduğumuzu ifade ettik gerekse hemen olaya hukuki olarak müdahil olduk, psikososyal destek vermek istediğimizi belirttik. Uygulamalar çok önemli. Hakim saldırganı bıraktı, sonra tekrar yakalandı. Toplumsal duyarlılık gerektiren meselelerde hakimlerimizin daha hassas ve duyarlı şekilde karar alması gerektiğine inanıyorum. Niçin bırakılıp tekrar alınıyor diye herkes sorguladı. Hakimlerimizin de birer birey olarak, anne, baba, eş olarak toplumsal duyarlılık noktasında hassas olmaları gerektiğine inanıyorum."
30 Ocak 2017, Pazartesi