İnsanı yeryüzündeki en değerli varlık olarak gören bir anlayışın, hem de “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” fikrini medeniyet mefkuresinin ana teması yapmış bir mirasın temsilcileriyiz. Başımıza gelecek bir kazadan sakınmak, olacaklara şimdiden önlem almak imkan dahilinde. Ancak hepimiz doğuştan, kaza veya uzun süren bir hastalık sonucunda oluşan bedensel, zihinsel, duygusal ve sosyal yeteneklerin kaybıyla sonuçlanan bir engel durumunun da adaylarıyız. Bugün bu durumda olan birçok kardeşimiz var. Bu yüzden hepimiz daha çok duyalım, görelim, anlatalım, birbirimizi daha çok hissedelim, engelli kardeşlerimizle yan yana geldiğimizde onları anlamaya çaba gösterelim ancak acıyarak değil, tanımak amacıyla onlara yaklaşalım.
Engellilik sosyal hayatı kısıtlayan bir kusur değil, desteklenmesi gereken bir durumdur. Günümüzde insana verilen değer toplumların gelişmişlik düzeyleri ile doğru orantılı olup, engelli kardeşlerimizin her türlü imkânlardan özgürce ve rahatça yararlanabilmeleri bu değerin en büyük göstergesidir. Engelli vatandaşlarımızın yaşama sevincini diri tutacak en küçük çalışmalar dahi bizim için çok önemli ve değerlidir. Engelli bireylerimizin hayatlarını kolaylaştırabilmek ve desteklemek hepimizin sosyal sorumluluğudur. Asıl engellilik; incinebilir gruplara karşı sergilenen duyarsızlık hali ve düşüncedeki engellerdir.
Bu duygu ve düşüncelerle, sosyal yaşamın bir parçası olmalarının önündeki engelleri azimle, inançla aşan engelli vatandaşlarımızın ve ailelerinin 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'nü tebrik ediyor, tüm engelli vatandaşlarımıza ve ailelerine sağlıklı, mutlu ve huzurlu bir yaşam diliyorum.