Bakan Selçuk, TBMM Genel Kurulu’nda 2021 Merkezi Yönetim Bütçe ve 2019 Kesin Hesap Kanun Teklifi Görüşmelerine Katıldı
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, 2017'den beri bütün dünyada yaygın olarak kullanılan SMA ilacını karşıladıklarını, buna ayrılan kaynağın 2 milyar lira olduğunu bildirdi.
TBMM Genel Kurulu’nda 2021 Merkezi Yönetim Bütçe ve 2019 Kesin Hesap Kanun Teklifi görüşmelerine katılan Bakan Selçuk, milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Türkiye'nin, 17 yılda 42 basamak yükselerek 54'üncü sıraya geldiğine dikkati çeken Selçuk, ülkenin 2002'de orta insani gelişmeden, 2009'da yüksek insani gelişmeye çıktığını, iki senedir "çok yüksek insani gelişme" seviyesine gelindiğini kaydetti.
Bakan Selçuk, "2003 yılında 2,5 milyon aşırı yoksul vatandaşımız varken, şimdi bu rakam sıfıra inmiş durumda. Bunu söylemek mi suç? Göreceli yoksulluk demiyorum, aşırı yoksulluk diyorum. Lütfen bununla iftihar edelim. Yaptığımız sosyal yardım programlarıyla, daha adil paylaşımlarla bunu sağlayabildik. İnşallah daha geniş programlar sağlayarak, göreceli yoksulluğun da azaltılması noktasında büyük bir ivme kazanacağız" değerlendirmesinde bulundu.
8 Bin 884 İlaç Geri Ödeme Listesinde
Selçuk, geri ödeme kapsamındaki ilaç sayısının 3 bin 986'dan 8 bin 884'e çıktığını, 2006 yılında 4,5 milyar lira harcanan ilaçlara, şu anda 40 milyar harcandığını belirtti. Bakan Selçuk ayrıca geri ödeme listesinde 235 yetim ilacın bulunduğu bilgisini de paylaştı.
Selçuk, asgari ücretin belirlenmesine ilişkin de, “Asgari ücret devlet, işçi ve işveren kesimlerinden oluşan üçlü bir yapı içerisinde bağımsız bir komisyon olan Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından belirlenmekte. Komisyonda bütün sosyal tarafların, kamunun teklifleri, önerileri, talepleri, görüşleri bağımsız bir şekilde, objektif ve şeffaf bir şekilde yapılan toplantılarda dinlenmekte. 18 yıllık döneme de baktığımız zaman, reel artış olarak 2020 Ocak itibarıyla 1,5 katlık bir artış sağlamış durumdayız."
İŞKUR Aracılığıyla 9.5 Milyon Kişi İşe Yerleştirildi
İşsizlikle çok yönlü mücadele edildiğini dile getirerek, hem aktif iş gücü programları hem de pozitif iş gücü programları bulunduğunu bildiren Bakan Selçuk, “Gençlerde iş gücünün yıllara göre artmaya devam etmiyor. 2002'den bu yılın kasım ayı sonuna kadar İŞKUR aracılığıyla toplam 9,5 milyon kişinin işe yerleştirildi. Bunun yaklaşık üçte birinin gençlerden oluşuyor” dedi.
İş sağlığı ve güvenliğine çok önem verdiklerini vurgulayan Selçuk, bu konunun müstakil bir kanun olduğunu ve 36 yönetmelik ve diğer alt düzenlemenin de hızla hayata geçirildiğini belirtti.
Selçuk, iş sağlığı ve güvenliği bilinci oluşturmak açısından farkındalık çalışmalarına devam ettiklerine dikkati çekerek "Biz hiçbir çalışanımızı kaybetmek istemiyoruz. Her can bizim için çok kıymetli. Geçen 18 yılda çalışan sayımız 3 kat artmış. İş yeri sayımız da 2,6 kat artmış. Buna rağmen iş kazasında ölüm sayımız yarı yarıya inmiş." diye konuştu.
Denetimler Sıfır Tolerans İlkesiyle Sürdürülüyor
İş kazalarındaki ölüm oranlarını daha da indirebilmeyi amaçladıklarını anlatan Selçuk, "İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'na harfiyen uyulması çok önemli. Bu konuda denetimlerimizi sıklaştırarak devam ediyoruz. İş kazalarındaki anlayışımız, sıfır tolerans ilkesiyle denetimlerimizi sürdürebilmek." ifadelerini kullandı.
Selçuk, iş kazalarını minimize etmek için denetimleri sıklaştırdıklarını, 165 bini aşkın iş güvenliği uzmanı ve 43 bine yakın iş yeri hekimi, ruhsatlandırılmış 2 bin 447 ortak sağlık ve güvenlik birimi olduğunu bildirdi.
Kamu kurum ve kuruluşlarındaki işçilerin İş Kanunu kapsamında iş güvencesi hükümlerinden eşit şekilde yararlandığını belirten Bakan Selçuk, "İşçilerimiz geçerli olmayan bir sebeple işten çıkarıldıkları zaman işe iade kararı verilir. İşe iade kararı mahkemece verildikten sonra da işverenin işçiyi bir ay içinde işe başlatma ya da iade etmemenin tazminatını ödeme gibi bir hakkı var. Bunu kullanabilir. İş Kanunu'nda kesin işe iade yok ama işe iade etmemenin karşılığında ödemesi gereken bir tazminat söz konusu." ifadelerini kullandı.
Zehra Zümrüt Selçuk, gerçek işsiz sayısının TÜİK'in açıkladığının çok üzerinde olduğuna dair iddialara ise "Biz sizlere veri verirken TÜİK verilerini esas alıyoruz çünkü TÜİK ülkemizin resmi istatistik kurumu. Onun haricinde özellikle ben de diğer bakan arkadaşlarımız da TÜİK istatistikleri dışında ILO, OECD, Eurostat gibi uluslararası verileri de size veriyoruz ama maalesef ne verdiğimiz verilere inanıyorsunuz ne de yaptığımız açıklamalara inanıyorsunuz; ondan sonra da gelip 'hükümet cevap vermiyor' deniyor. Biz cevap veriyoruz ama cevabımızın kabul edilip edilmemesi sizin takdirinizde. Verdiğimiz bütün veriler gerçeği yansıtmaktadır. Hem ulusal hem de uluslararası resmi istatistik kurumlarının verileridir” dedi.
İşsizlik tanımının net olduğunu vurgulayan Bakan Selçuk, “İşsizlik, son 4 haftadır herhangi bir iş arama kanalıyla iş aramış ve 2 hafta içerisinde işbaşı yapabilecek çalışma çağındaki nüfusu kapsamakta. Türkiye dışında işsizlik oranının düştüğü AB ülkeleri de mevcut. Sadece Türkiye'de düşmedi. Dolayısıyla, bu konuda bütün veriler de bunu göstermekte. Dolayısıyla ulusal, uluslararası veriler ışığında sizlere bilgi vermekle sorumluyuz” ifadelerini kullandı.
1 Kasım İtibariyle TİS’ten Yararlanıyorlar
Zehra Zümrüt Selçuk, 4C'den 4B'ye geçirilenlerin durumuna dair, özelleştirme uygulamalarının başladığı 1991'den sonra özelleştirilen kuruluşlarda çalışan memurların diğer kuruluşlara nakilleri yapıldığı zaman işçilerin naklinin öngörülmediğini ve akitleri feshedilen işçilerin işsiz kaldığını anlattı.
Selçuk, 2004'te yapılan düzenlemeyle özelleştirilen KİT'lerde iş akitleri feshedilen işçilerin kamu kurumlarına 4C'li olarak istihdamlarına imkan sağlandığını, 2010 yılından itibaren yapılan düzenlemelerle bu personelin şartlarının da sürekli iyileştirildiğini kaydetti.
696 Sayılı KHK kapsamındaki işçilerin toplu iş sözleşmelerine dair Selçuk, "Orada da bu işçiler mevcut ücretleriyle kamuya geçtiler. Çalıştıkları kamu işyerlerinde yürürlükte bulunan TİS'ten 1 Kasım 2020 tarihi itibarıyla da yararlanmaktalar. TİS bulunmayan yerlerde de çalışan işçilerimiz için TİS yetki tespitleri de devam ediyor" dedi.
13 Milyon Emekli Bulunuyor
2002 yılında emekli sayısının 6,5 milyon civarında bulunduğunu, 2020 Eylül ayı itibariye bu rakamın 13 milyonu aştığını belirten Selçuk, şöyle konuştu:
“Emekli aylığı ödemelerinin gayri safi yurt içi hasılaya oranlarına baktığımız zaman, 2002 yılında emeklilerimizin gayri safi yurt içi hasıladaki payı yüzde 4,6'ydı; yani yüzde 5'in altındaydı. Şu anda, yine, 2020 yılı sonu tahmini itibarıyla bu rakamın yüzde 7,1 olmasını öngörüyoruz. Dolayısıyla, emeklilerimizin gayri safi yurt içi hasıladan aldıkları pay artmış durumda. Emeklilerimiz iktidarımızda hep önceliklerimiz arasında oldu ve onların şartlarını iyileştirmek için her daim gayret ediyoruz."
Selçuk, 2020 yılında ödenen toplam bayram ikramiyesinin de 22 milyar lirayı aştığını dile getirerek, bütün çalışanların emekli olduklarında da şartlarını iyileştirmek için var güçleriyle çalıştıklarını bildirdi.
Bakan Selçuk, Kovid-19 pandemisi döneminde, hala yürürlükten olan genelgeyle 10 yaş altı özel gereksinimli çocuğu olan kamu çalışanları, 60 yaş ve üzeri kamu çalışanları ve Sağlık Bakanlığının belirlediği kronik hastalığı bulunan kamu çalışanlarına idari izin verileceğinin düzenlendiğini anımsattı.
Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığının yazısı ile hamileliğin 24 ila 32'nci haftasında olan kamu çalışanlarının da idari izinli sayıldığını belirten Selçuk, "Bu düzenlemeler dışında her ilin Hıfzıssıhha kurulları tarafından kamu çalışanlarına idari izin verilmesine dair kararlar alınabiliyor. Örneğin Ankara ve İstanbul'da 10 yaş altı çocuğu olanların idari izinli sayılmasına, evden çalışmalarına dair kararlar verildi. Bakanlıklarımız, kamu kurum ve kuruluşlarımız kendi iç düzenlemeleriyle bunu yapabilmekteler." dedi.
Sosyal Harcama 542 Milyar Lirayı Aştı
Sosyal yardım kapasitesinin bu sene 70 milyar lirayı aşacağını ve toplamda sosyal koruma harcamasının 542 milyar lirayı aştığına dikkat çeken Bakan Selçuk,"Sosyal koruma anlamında olsun, sosyal yardım alanında olsun bütün kaynaklarımızı vatandaşlarımızın hizmetinde kullanıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Şehit yakınları ve gazilerin aldığı maaşlar konusunda, onların izni olmadan rakam vermek istemediğini, böyle bir hakkı da bulunmadığını belirten Selçuk, "Anne babaya da toplam hisse oranı ölçüsünde dağılım yapılmakta. Önce eş, çocuklar ve anne baba oranıyla hisseler dağıtılmaktadır. Bu dağılım çerçevesinde bütün hakları şehit yakınlarımıza teslim edilmektedir” dedi.
Kadın cinayetlerine de değinen Selçuk, "Her canımız kıymetli. Hiçbir canımız kaybolmasın diye büyük bir çalışma yürütüyoruz. Kadına karşı şiddette en temel prensibimiz sıfır tolerans ilkesiyle devam edebilmek." ifadelerini kullandı.
Selçuk, her ilde şiddet önleme ve izleme merkezleri olduğunu belirterek, "Onun haricinde biz her ilçemizdeki sosyal hizmet merkezlerimizde de şiddet izleme birimleri kurduk. Bakanlığımızda 111'i bağlı olmak üzere 146 tane de kadın konukevimizde kadınlarımıza yardım ve destekçi oluyoruz. Onun haricinde İçişleri Bakanlığımızın verilerine baktığımız zaman da geçen seneye kıyasla bir düşüş var ama biz istiyoruz ki hiçbir kadınımız bu şekilde bir şiddete maruz kalmasın, her kadınımızı koruyabilelim." diye konuştu.
Engelli Atamaları İçin Talepler Toplanıyor
Sigortalılık öncesi doğum borçlanmasına ilişkin düzenlemelerle ilgili de bilgi veren Selçuk, doğum yapmış kadınlara emeklilikte 6 yıla kadar prim ödeme gün sayısı avantajı sağlandığını kaydetti.
2002 yılında istihdam edilen engelli memur sayısının 5 bin 777 olduğunu, 18 yılda bu sayının 57 bin 809'a ulaştığını anlatan Bakan Selçuk şöyle devam etti: “Sadece kamuda değil, özel sektörde de teşvik edici uygulamalar yapıyoruz. Kamu kurumlarındaki engelli personel sayımız 10 kat artmış durumda. Ayrıca kurumlarımızdan engelli memur atama taleplerini topluyoruz. Talepler bittiği zaman Ocak ayı içinde atamalarımızı gerçekleştireceğiz." dedi.
Erişilebilirlik Ödüllerinde 30 Bini Aşkın Değerlendirme
Bütçenin engellilerin, işsizlerin, iş arayanların, memurların, emeklilerin, kadınların, yardıma muhtaç olan bütün vatandaşların bütçesi olduğunu vurgulayan Selçuk, "Bütçeyi bu kadar değersizleştirmek ve bütçenin vatandaşa ait olmadığını söylemek, milletin iradesini yok saymaktan başka bir şey değil." dedi.
Engellilerin sosyal hayata katılımının önemine değinen Selçuk, "Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından 2020 yılı erişilebilirlik yılı ilan edilmişti ama pandemi sebebiyle bunun farkındalığını inşallah salgından sonra 2021 yılında daha etkin bir şekilde sürdüreceğiz." dedi.
Bu yıl ikincisi düzenlenen Türkiye Erişilebilirlik Ödülleri'ne ilişkin halk oylamasının devam ettiğini kaydeden Selçuk, yarışmaya ilişkin şu ana kadar 30 bini aşkın değerlendirme aldıklarını da kaydetti.
Televizyonlardaki gündüz programlarının RTÜK tarafından denetlendiğini, kendilerinin de medya buluşmaları yaptıklarını, ilgili kurum ve kuruluşlarla takibi sağladıklarını dile getiren Selçuk, "Çocuklarımıza dair böyle yayınlar olduğu sürece hem RTÜK'e hem de ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına her daim yazılarımızı yazıp bu konudaki denetimlerin yapılmasını sağlıyoruz." diye konuştu.
Çocukların Korunmasına Devam Ediliyor
"Ekranla Değil, Akranla Büyüsün Çocuklar Kampanyası" ve "Muzır İçerikle Mücadele Programı"na değinen Selçuk, şunları kaydetti:
"Bu Muzır İçerikle Mücadele Platformu ile 7/24 ihbarlar alıyoruz ve bu ihbarları değerlendirip, aksiyon alıp, bu yayınların kaldırılması noktasında da irtibat sağlıyoruz. Özellikle risk altında bulunan çocuklarımıza koruyucu, önleyici hizmetler sunabilmek için Mobil Çocuk Sosyal Hizmet Uygulamamızı hayata geçirdik. Çocuklar Güvende Programımız var. Dijital risklerden korumak anlamında da sosyal içeriklere, özellikle sosyal medyadaki içeriklere yine Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ve diğer ilgili kuruluşlarla beraber müdahil olup yayından kaldırmak için uğraşıyoruz. Dolayısıyla çocuklarımızı hem dijital ortamda hem de sosyal anlamda korumak için çalışmalarımız devam ediyor."
Roman vatandaşlara yönelik bir strateji belgesi olduğunu hatırlatan Selçuk, "Roman vatandaşlarımızın çoğunlukta olduğu bölgeler başta olmak üzere 12 ilimizde 32 sosyal destek merkezimiz var. Bu merkezlerde kadınlarımızın psikososyal, sosyokültürel, kişisel ve mesleki gelişimlerine yardımcı olmaya devam ediyoruz" dedi.
Engellilerimiz İçin Haberin Seslendirilmiş Hali