Emine Erdoğan Hanımefendi ve Bakanımız Derya Yanık Geleceği Yazan Kadınlar İklim Fikir Maratonu Ödül Töreni'ne Katıldı
Emine Erdoğan, kadınların iklim değişikliğiyle mücadelede son derece etkin aktörler olduğunu belirterek, "Doğanın bozulmasından ve olumsuz çevre koşullarından tüm dünyada en çok kadınlar etkileniyor. Ama aynı anda fırsat verildiğinde doğayı kurtaracak olan da yine kadınlardır" dedi.
Emine Erdoğan Hanımefendi ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız Sayın Derya Yanık, Turkcell, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile TOBB Kadın Girişimciler Kurulu iş birliğinde Turkcell Küçükyalı Plaza Konferans Salonu'nda düzenlenen Geleceği Yazan Kadınlar Projesi'nin İklim Fikir Maratonu Ödül Töreni'ne katıldı. Burada konuşan Erdoğan, orijinal fikirleriyle kendisini heyecanlandıran kadınlarla beraber olmaktan büyük mutluluk duyduğunu dile getirdi.
Geleceği Yazan Kadınlar Projesi'nin, bugüne kadar birçok kadının hayatını değiştirdiğini, büyük bir örneklik teşkil ettiğini belirten Erdoğan, Turkcell'e, TOBB ve TOBB Kadın Girişimciler Kurulu'na teşekkür etti. Kadınların, teknoloji dünyasına tasarlayanlar olarak katılması için uzun zamandır büyük emek verildiğini dile getiren Erdoğan, bu çabanın meyvesini güzel bir gelecek olarak toplayacaklarına inandığını söyledi.
İklim değişikliğinin hayati öneme sahip, tüm dünyanın ilgisine muhtaç bir başlık olduğuna işaret eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu mücadeleye, kadınların teknolojiyi kullanarak katılması tam da arzu ettiğimiz şey. Yarışmaya 200'ün üzerinde projenin katıldığı bilgisini aldım. Bu büyük ilginin son derece kıymetli ve sevindirici olduğunu düşünüyorum. Yani yüzlerce kadınımız, fikrini teknolojiyle birleştirerek, iklim değişikliğine çözüm üretmiş. Yenilenebilir enerjiden atık yönetimine, karbon ayak izinden sürdürülebilir tarıma kadar birçok başlık çalışılmış. Derece alan, almayan tüm proje sahiplerini canı gönülden tebrik ediyorum. Her projenin bir gün mutlaka hayata geçmesini ve insanlığın yaşanabilir bir geleceğe adım atmasına vesile olmasını diliyorum."
"Kadınların karar verici mekanizmada olması doğa dostu sonuçlar üretiyor"
Emine Erdoğan, gezegenin dar bir boğazdan geçtiğine, iklim değişikliğinin hayatın her alanını etkilediğine, ekonomi, teknoloji, tarım, gıda, su kaynakları, sağlık ve turizm gibi alanların bu etkiden büyük oranda payını aldığına dikkati çekti.
İklim değişikliğinin gündelik yaşamdan kopuk, uzak bir konu olmadığının altını çizen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Attığımız her adım iklim değişikliğinin konusudur. Bireyden topluma, toplumdan hükümetlere, herkese düşen büyük sorumluluklar var. 21. yüzyılda ekonomi, kalkınma ve enerji gibi alanlar, ağırlıklı olarak çevre politikalarıyla şekillenmek zorunda. Çünkü insanlığın geleceğe adım atabilmesi, iklim değişikliği ile verdiğimiz mücadeleyi kazanmamıza bağlı. Nasıl ki geçmiş, insanlığın ortak mirasıysa, gelecek de insanlığın ortak umududur. Bu umuda hep birlikte sahip çıkmalıyız."
Kadınların sürece katılmalarını çok önemsediğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Kadınlar iklim değişikliğiyle mücadelede son derece etkin aktörlerdir. Doğanın bozulmasından ve olumsuz çevre koşullarından tüm dünyada en çok kadınlar etkileniyor ama aynı anda fırsat verildiğinde doğayı kurtaracak olan da yine kadınlardır. Birçok ülkede kadınlar, doğal kaynakları kullanan ve yöneten konumdalar. Tüm dünyada tarım üretiminin neredeyse yüzde 80'i kadınların elinde gerçekleşiyor. O zaman kadınların bilhassa karar verici mekanizmalarda yer alması gerekliliği tartışmasız bir gerçektir. Araştırmalar, kadınların karar verici mekanizmada olmasının, doğa dostu sonuçlar ürettiğini söylüyor. Mesela, kadınların sosyal ve politik olarak iyi konuma sahip olduğu ülkeler yüzde 12 daha düşük karbon emisyonu üretiyor. Başka bir araştırmada kadınların, karbon emisyonunu küresel olarak azaltan sürdürülebilir yakıt kaynaklarına yöneldiği tespit edilmiş. Kısacası, kadınların tüketmeden üreten, üretmek için kullandığı kaynağı ikame etmek isteyen bir tarafı var. İşte bu ruh, kadınların lider olduğu şirketlerde, çevreye sıfır zarar ilkesinin daha sağlam tutunmasının da sebebi."
Emine Erdoğan, yeşil ekonomiye geçişin ancak kadınların yüksek orandaki katılımıyla mümkün olduğuna işaret ederek, "Yeşil ekonomi, konulara bütüncül bakmayı, doğaya dost bir kalkınmanın talibi olmayı gerektirir. Yenilenebilir enerji, temiz teknoloji, gelişmiş atık yönetimi, tarım, orman ve balıkçılığın sürdürülebilir olması gibi nice konu kadınların ilgisini bekliyor. Kadınlarımızın yarışmaya gönderdiği bunca proje beni ümitvar kıldı. Kadınlar, yaşanabilir ve sürdürülebilir bir çevredeki hayati rollerinin farkına vardıkça dünyanın günden güne iyileşeceğine inanıyorum." ifadelerini kullandı.
"Sıfır Atık Projesiyle geri kazanım oranımız yüzde 22,4'e çıktı"
Küresel ortalama sıcaklık artışının 1,5 derece ile sınırlandırılmasının tüm insanlık için kırmızı çizgi olduğuna dikkati çeken Erdoğan, son 20 yılda dünyanın her yerinde yıkıcı etkiye sahip afetlerin arttığını, bu yüzden 1,5 derecelik sınırı geçmemek için tüm dünyanın aynı hedefe kitlenmesi gerektiğini belirtti.
Emine Erdoğan, Türkiye'nin 2053 Net Sıfır Emisyon ve Yeşil Kalkınma hedefini ilan ettiğini hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu çerçevede, yatırımdan üretime, ihracattan istihdama kadar geniş bir alanda dönüşüm dönemi başlamış oldu. Bu vizyonun, 7'den 70'e herkes tarafından sahiplenilmesi son derece önemli. O nedenle, bilinçli tüketim şuurunu aşılayan Sıfır Atık Projesi'nin büyük bir adım olduğunu söylemek isterim. 2023'te sıfır atığı tüm Türkiye'de yaygınlaşmış hale getirmeyi hedefliyoruz. Uygulamanın başladığı 2017 yılından bugüne kadar yaklaşık 24,2 milyon ton geri kazanılabilir atık ekonomiye kazandırıldı. Geri kazanım oranımız yüzde 22,4'e çıktı. Ücretli plastik poşet uygulamasıyla bugüne kadar 354 bin ton plastik atığın oluşumu engellendi. Tüm bunlar, ülkemizin ve dünyanın geleceğine büyük yatırımlardır."
Salgından beri yeni bir dünyanın inşası, teknolojik devrim, yapay zeka gibi nice konunun dilden düşürülmediğini anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Ancak tüm bunların başarısı, insanın tabiatla yeniden ahenkli bir ilişki kurmasına bağlıdır. Tabiatla ilişkimizi olması gereken dengeye oturtmazsak, gelecek hedeflerimizin peşinden koşacağımız bir dünyamız olmayacak. Meşhur bir söz şöyle diyor; 'Tabiat bir aynadır hem de aynaların en parlağı.' Fakat bugün, içinde plastik sürülerinin yüzdüğü okyanuslar, azalan ormanlar ve kaybolan türler gibi nice tahribat, bu aynadaki akistir. Biz bu yansımada hatalarımızı görmeli ve tabiatın bir parçası olduğumuz şuuruna erişmeliyiz. Topraktan çıkan her nimet, yağan her damla yağmur, ağaçlardan seslenen kuşlar ve nicesi, tabiatın insanlığa dostluk davetidir. Bu davete cevap verelim."
Bakan Derya Yanık, burada yaptığı konuşmada, kadınların asıl yaptıkları işin geleceği yazmak olduğunu ifade ederek, Turkcell Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Aksu'nun kadın istihdamı ve yazılımcı sayısıyla ilgili verdiği rakamlardan heyecan duyduğunu söyledi.
Yanık, dijital alanların çocukların öğrenme araçlarında ilk 3'e girdiğini, bu yüzden dijital ortamların, çocukların psikolojik ve ahlaki gelişimlerine uygun hale getirilmesi gerektiğini belirterek, bu konuda iş birliği yapmak için yazılımcılara çağrıda bulundu.
Dünyada okuryazarlık sayısı itibarıyla kız çocuklarının son derece geride ve dezavantajlı olduğu bir durumda Türkiye'de Geleceği Yazan Kadınlar Projesi'ni oluşturduklarını aktaran Yanık, “Kız çocuklarının Geleceği Yazan Kadınlara dönüşmelerini istiyoruz. Bunun hepimizin burada bulunan ve bulunmayan pek çok paydaşın ama her şeyden önemlisi Sayın Cumhurbaşkanımızın, çok kıymetli Hanımefendinin kadınlara inanmasıyla, onları hayatın her alanında sosyal hayatta, siyasal hayatta, eğitim hayatında, istihdam hayatında görmek istemeleri ve bunu teşvik etmeleriyle doğru orantılı olduğunu düşünüyorum” dedi.
"Kadınların bilgi üretim süreçlerine dahil olması büyük önem arz ediyor"
Yanık, İklim Fikir Maratonu'nda projeleriyle yarışan, ödül alan ve almayan tüm kadınların, bu önemli vizyonun bir parçası olduklarını ve peşinen kazandıklarını dile getirdi.
Teknolojinin hızla gelişmesinin doğurduğu imkanların herkesi doğrudan etkilediğine işaret eden Yanık, bu noktada sosyal adaleti ve toplumsal refahı sürdürebilmek adına yeni stratejiler geliştirmeleri gerektiğini belirtti. Bilgi teknolojilerinin çağın yükselen değeri haline geldiğine dikkati çeken Yanık, şöyle devam etti:
"Öte yandan bu şartlar altında insanların duygularını ve manevi değerlerini muhafaza etmesinin de önemi artıyor. Kazananın her şeyin sahibi olduğu bir anlayışla yaşayan toplumların aksine bizler kardeşlik ruhuna sahip çıkmayı çok önemli ve öncelikli bir değer olarak görüyoruz. Bu noktada nüfusumuzun yarısını oluşturan kadınların bu alanda da bilgi üretim süreçlerine dahil olmasının büyük önem arz ettiğini düşünüyoruz. İşte Geleceği Yazan Kadınlar Projesi bu aşamada daha kıymetleniyor."
"Öğrenmeye açık herkesi desteklemeye çalışıyoruz"
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Yanık, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Hükümetimiz geçen 20 yıl boyunca kadınların güçlendirilmesi konusunu öncelikli politikaları arasına aldı. Bu doğrultuda Ulusal Eylem Planlarında kız çocuklarının eğitimi ve kadınların güçlenmesine yönelik çok ciddi adımlar attık. 2019-2023 yılları arasını kapsayan 11. Kalkınma Planımızda ülkemizin milli teknoloji hamlesiyle uluslararası düzeyde rekabet gücümüzü kazanmaya, artırmaya yönelik stratejiler geliştirdik. Bunun yanı sıra 2022 Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı'nda da kız çocuklarının fen, teknoloji, mühendislik, matematik alanlarındaki mesleklere yönlendirilmesine ilişkin yaygınlaştırma çalışmalarımız sürüyor. Bakanlık olarak eğitime özel bu gündemi de yakından takip ediyor, öğrenmeye açık herkesi desteklemeye çalışıyoruz."
2016 yılından beri sürdürdükleri Türkiye'nin Mühendis Kızları Projesi'ne değinen Yanık, bunun isteyen kız öğrencileri her alanda destekleyen bir proje olmasına özen gösterdiklerini anlattı.
Yanık, projenin ilk ayağının lise öğrencilerine yönelik olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Daha çok kız çocuklarını üniversite tercihleri arasında mühendislik bölümlerinin olmasını sağlamaya yönelik teşvik etmek, bölümlerin tanıtımlarını yapmak, çocukların o bölümü seçtiklerinde ne yapacaklarıyla ve neyle karşılaşacaklarının bilgisini vermek şeklinde. Üniversite tarafında ise mühendislik bölümlerinde okuyan kız çocuklarımızın desteklenmesi var. Onların mesleklerine hazırlanmaları, ihtiyaçları varsa burslarla desteklenmeleri ve mezun olduktan sonra istihdam hayatına katılmaları noktasında ihtiyaçları olan eğitim veya psikososyal desteklerin sağlanması noktasında çalışmalarımızı sürdürüyoruz."
Bakan Yanık, her yıl 11 Şubat Uluslararası Bilimde Kadın ve Kız Çocukları Günü kapsamında kız çocuklarını, hayallerindeki mesleklerin ulaşılabilir olduğunu görmelerini sağlamak üzere bilim ve teknoloji alanında çalışan rol model kadınlarla buluşturduklarını anlatarak, bu yıl etkinliği Aksaray'da planladıklarını söyledi.
Yanık, teknolojinin hayatın her alanına sirayet ettiği bu dönemde iyi bir uygulama örneği olan Geleceği Yazan Kadınlar Projesi'nin hayata geçirilmesinde emeği geçenlere teşekkür ederek, geleceği yazmaya başlayan ve öncü çalışmalarıyla ödül kazanan kadınları tebrik etti.