Edirne Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğümüze bağlı Merkez Huzurevinde 26.12.2019 tarihinde “Şeb-i Arus Mevlanayı Anma Töreni” düzenlendi.
Edirne Merkez Huzurevinde düzenlenen törene; Edirne Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Bilgin ÖZBAŞ, İl Müdür Yardımcısı Sebahattin BİLGİÇ, Edirne Valiliği Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Ender AYDIN, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Müzekka BAYRAK, İl Müftü Yardımcısı Hüseyin OKUŞ, Kamu kurum ve kuruluşlarında görevli personeller ile Huzurevi sakinleri katılım sağladı.
Düzenlenen anma töreni; Huzurevi Din Görevlisi Abdulkadir ŞİMŞEK’in sunumuyla, Alp ÖZDEMİR ve Emre ÇAM’ın Ney dinletisi ile başladı. Ney dinletisinin ardından Din Görevlisi Hüseyin ÖZPINAR tarafından Kuran’ı Kerim Tilaveti okundu. Kuran’ı Kerim Tilaveti ardından, Semazen gösterimi gerçekleştirildi. Semazen gösterimi sonrası İl Müftü Yardımcısı Hüseyin OKUŞ tarafından “Mevlana ve İnsan” konulu sohbet gerçekleştirilerek, edilen duaların ardından program son buldu.
Edirne Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Bilgin ÖZBAŞ; Mevlana’nın “Kusur bulmak için bakma birine, bulmak için bakarsan bulursun, kusuru örtmeyi marifet edin kendine. İşte o zaman kusursuz olursun…” sözü ile kapanışı yaparak, düzenlenen programa katılım sağlayan yaşlılara ve programda emeği geçenlere teşekkür etti.
Şeb-i Arus Mevlanayı Anma Törenleri:
Mevlevilikte, “Hamdım, Piştim, Yandım” diyerek üç kelimeyle hayatını özetleyen Mevlânâ Celaleddin-i Rumi’yi anmak için Konya’da düzenlenen törenlerdir. Mevlânâ Celaleddin-i Rumi‘nin ölüm yıl dönümlerinde 17 Aralık tarihlerine denk gelen haftalarda yapılan ve “Vuslat Yıldönümü Uluslararası Anma Törenleri” olarak isimlendirilmeye başlanılan törenler, halk arasında Şeb-i Arus Törenleri olarak da anılmaktadır.
“Şeb-i Arus” anlamı:
Şeb-i Arus kelimesi “Düğün Gecesi” demektir. Mevlana ölüm gününü “Hakk’a vuslat” yani “Yaradana Kavuşma” (Düğün Günü-Gecesi) saymıştır, “Herkes ayrılıktan bahsetti, bense vuslattan” der. Ölüm Mevlana için kişinin aslına dönüşü, kaynağının ilahi bir cevher olması nedeniyle “Allah’a dönüş” olarak yorumlar. Bir başka ifadeyle ölüm “cismin ortadan kalkması değil, Allah’a doğru uçmasıdır”. Ölüm, Müslümanlık öncesi Türklerde de aynı şekilde ifade edilirdi.