Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Ankara Üniversitesi işbirliğinde düzenlenen, ‘Pandemi Döneminde Yaşlı Refahı ve Yaşlılara Yönelik Sosyal Politikalar Sempozyumu’na katılan Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürü Uzm. Dr. Orhan KOÇ, Pandemi döneminde yaşlı refahına bütüncül bakış çerçevesinde, korona virüs salgını ile geçen bir yılda bakım kuruluşlarında neler yapıldığını anlattı.
Engelli ve yaşlılara hizmet veren kuruluşlarda sabit vardiyalı sisteme geçildiğini, yaşlı ve engellilerin rapor süreleri uzatıldığını, temmuz ayından itibaren engelli ve yaşlıların kaldığı kuruluşlarda yakın akraba ziyaretlerine izin verildiğini, Dünya Sağlık Örgütü’nün Türkiye’deki huzurevlerine yönelik koruyucu ve kapsayıcı önlemlerden övgü ile söz ettiğini belirtti.
Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürü Uzm. Dr. Orhan KOÇ’UN katıldığı ve konuşma yaptığı bir diğer çevrimiçi toplantı, UNESCO Türkiye temsilciliği tarafından düzenlenen ‘Yaşlanan İnsan ve Toplum Sempozyumu’ oldu.
Uzm. Dr. Orhan KOÇ, Yuvarlak Masa oturum başkanlığı yaptığı ‘Yaşlanan İnsan ve Toplum Sempozyumu’nda; dünyadaki ve Türkiye’deki yaşlanmaya dikkat çekerek, bir stratejimizin olması gerektiğini, Afrika’nın yakın gelecekte dünyanın en geç nüfusuna sahip kıta olacağını, birçok Avrupa ülkesinin yaşlısına bakacak genç nüfus bulmakta zorlandığını ve bu nedenle yaşlıların kendi kendilerine bakacakları projeler geliştirdiklerini söyledi.
Yaşlı bakımla ilgili mevzuatın yeniden düzenlendiğini ifade eden Uzm. Dr. KOÇ; yaşlı bakım hizmetlerinde yerel yönetimlerin mutlaka bu sürece dahil edilmelerinin öneminden söz etti.
Malatya Turgut Özal Üniversitesi ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından düzenlenen ‘Uluslararası Covid - 19 Sonrası Yaşlılık ve Yaşlanma Süreçlerinin Toplumsal ve Bireysel Değerlendirmesi Çalıştayı’na katılan Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürü Uzm. Dr. Orhan KOÇ, gelişmiş Batılı ülkelerde nüfusun yaşlandığını, bu eğilimin devam etmesi durumunda yaşlılık sorununun önemli boyutlara ulaşacağını, teknolojik ve sosyal gelişmelerle birlikte, doğum ve ölüm oranlarında meydana gelen azalmalar, beklenen yaşam süresinin uzaması sonucu yaşlı nüfus oranı ve sayısının dünyada ve Türkiye’de artış gösterdiğini, yaşlı bakım hizmetlerinin önem kazandığını, ülkemizin bu alanda birçok Avrupa ülkesinden daha ileri düzeyde hizmet verdiğini anlattı.