Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız Derya Yanık, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'taki depremlerden etkilenen Osmaniye'de ziyaretlerde bulundu.
Bakan Derya Yanık, kentteki programları kapsamında Vali Erdinç Yılmaz ve kente koordinatör olarak atanan Niğde Valisi Mustafa Koç eşliğinde Osmaniye Afet Koordinasyon Merkezi'nde ilgililerle bir araya geldi.
Basına kapalı gerçekleştirilen toplantıda Yanık, kentteki çalışmalar hakkında yetkililerden bilgi aldı.
Daha sonra Osmaniye Devlet Hastanesi'ne geçen Yanık, depremde eşi ve 4 çocuğu vefat eden Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimler Derneği Osmaniye Şubesi Başkanı İsmail Kaba ile afette annesi, babası ve iki kardeşini yitiren depremzede Mustafa Elmas'a ziyarette bulundu.
Bakan Yanık, Kaba ve Elmas'a başsağlığı dilediğinde bulundu, geçmiş olsun temennilerini iletti.
Yanık, Afet Acil Sosyal Yardım (ASYA) Ayni Bağış Kabul Deposu'ndaki incelemelerinin ardından yaptığı açıklamada, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Osmaniye Devlet Hastanesi'nde tedavi gören yaralıları ziyaret ettiğini belirtti.
Depremde Osmaniye'de 996 kişinin hayatını kaybettiğini ve hayati tehlikesi bulunan 3 kişinin yoğun bakımda olduğunu ifade eden Yanık, Türkiye'nin çok ağır bir süreçten geçtiğini dile getirdi.
Bölgede çadır ve konteyner kentlerin kurulmasına ve diğer yardımların ulaştırılmasına devam edildiğini hatırlatan Yanık, deprem bölgesinde 4 bin 371 personelin yaklaşık 935 bin, depremzedelerin tahliye edildiği illerde ise 3 bin 870 personelin ise yaklaşık 450 bin psikososyal destek görüşmesi yaptığını kaydetti.
Yanık, böylece depremde bölgesinde 8 bin 241 personelin yaklaşık 1 milyon 390 bin görüşme gerçekleştirdiğini ifade etti.
"Vatandaşlarımıza, vakıflarımıza 1 milyar 222 milyon lira kaynak aktardık"
Deprem bölgesi ve diğer illerde 84 ayni bağış deposunun bulunduğunu aktaran Yanık, "Sadece Bakanlığımız uhdesinde bu depolarda bugüne kadar 17 bin 530 tır ayni yardımı indirmişiz." dedi.
Yanık, deprem bölgesinde 203 sosyal market ve ayni yardımlara ulaşmakta güçlük çekenler için 10 gezici sosyal marketin bulunduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Bugüne kadar 2 milyon 950 bin battaniye, 800 bin yatak ve yorgan, 307 bin elektrikli ısıtıcı, 2 milyon gıda kolisi gibi buna benzer 62 kalemde yaklaşık 57 milyon ürün dağıtmışız. Depremi müteakip 10 ilimize ve iki ilçemize nakdi yardım olarak 271 milyon Türk lirası göndermiştik. Periyodik paylarla ve ek periyodik paylarla bugüne kadar afet kapsamında vatandaşlarımıza, vakıflarımıza toplam 1 milyar 222 milyon lira kaynak aktardık."
"533 yaşlı ve 1133 engelli tahliye edildi"
Bakanlığın bünyesindeki engelli, yaşlı, kadın ve çocuk hizmetlerinin verildiği kuruluşlardan 533 yaşlı ve 1133 engellinin tahliye edildiğini kaydeden Yanık, 249 yaşlı ve 848 engellinin yurt ve oteller ile çadır ve konteyner kentlerden farklı illere tahliye edildiğini söyledi.
Yanık, deprem bölgesindeki kadınların rehabilitesi için iş atölyeleri kurmaya başladıklarını ifade ederek, engelli, yaşlı, kadın ve çocuk hizmetlerinin verildiği kuruluşlarda depremde yaralı ve can kaybı yaşanmadığını ve oluşan hasarların giderileceğini vurguladı.
Bakan Yanık, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sistemimize kayıtlı 1915 refakatsiz çocuğun bugün itibarıyla 1649'unu ailesine teslim ettik, hastanede hali hazırda takibi yapılan 174, kuruluş bakımına aldığımız 92 çocuğumuz var. 1915 çocuktan kimliği bilinen 1837, kimliği bilinmeyen 78 çocuk var. Bunların da kimliklendirilmesi için İçişleri Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığımızla çalışıyoruz.Bunların dışında hastanelerde ve diğer birimlerde tespitini yaptığımız 318 çocuğumuzun da vefat ettiği bilgisine ulaştık. Halihazırda DNA eşleşmesini sağlamaya çalıştığımız, defni yapılmış, yoğun bakımda tedavisi devam eden çocuklar da var. Bunlarla ilgili gerekli hizmetlerimizi diğer kurum ve kuruluşlarla aralıksız yerine getiriyoruz."
"Çocuklar üzerinden istismar siyasetinin yürütülmemesi gerekiyor"
Refakatsiz depremzede çocukların ya da ailesinin yanında yaşayan ancak çok ağır travması bulunan çocukların iyileşmesi, bakım ve gözetiminin sağlanması için çalışmalara devam edeceklerini vurgulayan Yanık, şu değerlendirmede bulundu:
"Çocuklarımıza ilişkin herhangi bir ihmali, kastı kabul etmemiz ya da görmezden gelmemiz mümkün değildir. Çocuklar üzerinden başlatılan tartışmaları da bu merkezde kabul ediyoruz. Çocuklara yönelik bir kasdı mahsusa olarak görüyoruz. Bu kadar ağır bir süreçte, birliğe ihtiyacımız olan bir dönemde her türlü katkıya, öneriye kapımız açık ama çocuklar üzerinden bir istismar siyasetinin yürütülmemesi gerekiyor."
Osmaniye Ticaret ve Sanayi Odası'nı Ziyaret Etti
Bakan Yanık, Osmaniye Ticaret ve Sanayi Odası'na gerçekleştirdiği ziyarette ise 6 Şubat'taki Kahramanmaraş merkezli depremlerde 11 ili etkileyen ağır bir afetle karşı karşıya kaldıklarını söyledi.
Depremlerden yaklaşık 13,5 milyon kişinin etkilendiğini belirten Yanık, 996 kişinin hayatını kaybettiği Osmaniye'de 230'un üzerinde binanın Pazarcık merkezli ilk büyük sarsıntıda yıkıldığını, yaklaşık 660 binanın da acil yıkılmasının gerektiğini dile getirdi.
Devletin tüm birimlerinin depremin ilk anından itibaren harekete geçtiğini aktaran Yanık, şöyle devam etti:
"11 ilin tamamına baktığımızda son derece yoğun bir süreç geçiriyoruz ama şükürler olsun ilk dakikadan itibaren bütün devlet kurumlarımız, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bakanlarımız, hepimiz bölgeye dağılarak hemen gerekli koordinasyon başlatılıp, AFAD koordinasyon merkezleri kurulup, valilerimiz, diğer kurum ve kuruluş temsilcilerimizle hızlıca organize olup milletimizin yaralarını sarmaya gayret ettik. Tabii bu kadar geniş bir alanda, bu kadar çok insanı etkileyen bir süreci takip etmek her birimiz için aynı zamanda hizmeti verenlerin de depremzede olduğu gerçeğini önümüze koyduğumuzda çok kolay değil ama bizim milletimiz güçlüdür, büyük bir millettir. Bu milletimiz güçlüklerin üzerinden gelmesini hep bildi. İnşallah bundan sonra da bu özelliğini devam ettirecek."
"Cömert, paylaşmayı seven, sofrasını herkese açmayı seven bir toplumuz"
Yanık, bu süreçte sanayici, tüccar, esnaf ve çiftçilerin üretim faaliyetlerini sürdürmelerinin de önemli olduğunu vurguladı.
Bu yıkımın sonuçlarını ve etkilerini üretimle beraber ortadan kaldıracaklarını dile getiren Yanık, "Üretim devam ederse inşaat faaliyetlerimizi yoğunlaştırırız. Üretim devam ederse vatandaşlarımızın barınma ihtiyaçlarını bir an önce tamamlarız. Üretim devam ederse sosyal iyileşme hızlıca başlar, sosyal rehabilitasyon kendiliğinden başlar. Dolayısıyla sanayici ve iş adamlarımızın üretimlerinin devam ediyor olması, üretim faaliyetlerinin eski haline dönmesiyle ve hatta belki artmasıyla beraber buralardaki yıkımı çok hızlıca ortadan kaldıracağız, hızlıca inşa aşamasına geçeceğiz." diye konuştu.
Hayırda yarışma noktasında yükümlülüklerinin olduğunu ifade eden Yanık, bu yapıldığında milletin kendi içindeki dayanışmasına iyileştirici etkisinin olduğunu belirtti.
Osmaniye'nin insan kaynağı, toprağının zenginliği, insanının devletine, milletine bağlılığı itibarıyla çok müstesna bir yere sahip olduğunu vurgulayan Yanık, şunları kaydetti:
"Bizim insanımız eğitime verdiği önemle, çocuklarının yetişmesine verdiği değerle, geleceğe ilişkin umutlarını diri tutan, devletine, milletine, inancına bağlı, irfanı önemseyen, toprağı bereketli, bu yüzden son derece cömert, paylaşmayı seven, sofrasını herkese açmayı seven bir toplum. Dolayısıyla Osmaniye, Allah nasip ederse önümüzdeki süreçte de bütün bir ülkemizin örnek şehirlerinden, işte depremin yaralarını sarma noktasında da örnek olacak şehirlerden biri olmaya devam edecek. Buna kalben çok inanıyorum. Hepimize 'geçmiş olsun' diliyorum."
Yanık, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Devrim Murat Aksoy ile yönetimdeki arkadaşlarına teşekkür ederek, "Sanayicilerimizin, iş adamlarımızın önümüzdeki süreçteki ihtiyaçları, istekleri sektörle ilgili meselelerinde biz de hem bakanlık olarak üzerimize düşen ne varsa hem kişisel olarak bu toprakların bir evladı olarak her türlü desteğe hazır olduğumuzu, her türlü katkıyı vermeye hazır olduğumuzu, zaten ilgili bütün bakanlıklarımızın şu anda deprem bölgesi başta olmak üzere bütün ülkemizle alakalı teyakkuzda olduğunun bilinmesini özellikle istiyorum." ifadesini kullandı.
Bakan Yanık, beraberindekilerle Osmaniye Organize Sanayi Bölgesi'ndeki bir tekstil fabrikasını da ziyaret ederek, yetkililerden çalışmalara ilişkin bilgi aldı ve işçilerle sohbet etti.
"Kasıtlı bir şekilde Bakanlığımızı itham eden birtakım haberler dolaştırılmaya başlandı"
Bakan Yanık, Kadirli'de KYK yurduna yerleştirilen depremzede vatandaşları da ziyaret etmesinin ardından Korkut Ata Üniversitesi Kadirli Yerleşkesi'nde basın toplantısı düzenledi.
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'taki depremlerden 11 ilin ve 13,5 milyon vatandaşın doğrudan etkilediğini anımsatan Yanık, depremin yaralarının sarılmasının çok kısa sürede yapılacak bir iş olmadığını söyledi.
Afetin büyüklüğüne rağmen devletin ve milletin ele ele vererek, vatandaşların yaralarını sarmak ve onları normal hayatlarına döndürmek için çalışmaların sürdüğüne işaret eden Yanık, şöyle konuştu:
"Bakanlık olarak, afet ve acil durumlarda iki önemli sorumluluğumuz var. Bunlardan ilki ayni yardımlar, diğeri de psikososyal destek hizmetleri. Bu konuda neler yaptığımızı kamuoyuyla paylaşmıştım. Buna rağmen özellikle çocuk hizmetlerimizle ilgili bazı basın yayın organlarında kasıtlı bir şekilde Bakanlığımızı itham eden ve töhmet altında bırakan birtakım haberler dolaştırılmaya başlandı. Bunlardan bir tanesi, Adıyaman'ın Kahta ilçesinde Menzil köyünde 1100 depremzede çocuğun bulunduğuna ilişkin haberler. Biz, bu tür haberlerin tamamını ihbar kabul edip, gereğini yapıyoruz. Nitekim bu bahsedilen yere de arkadaşlarımız gittiler inceleme yaptılar. İddia edildiği gibi 1100 çocuk olup olmadığı ya da refakatsiz olup olmadıkları, devlet korumasına alınması gerekip gerekmediğiyle ilgili incelemeyi yaptılar. Bahsedilen noktada refakatsiz bir çocuk olmadığı, bulunan çocukların anne ve babalarıyla beraber oldukları, devlet korumasına ihtiyaç duyan depremzede bir çocuğun orada bulunmadığını tespit ettiler."
"Rekaketsiz hiçbir çocuğumuzu vermemiz söz konusu değil"
Depremzede ve refakatsiz durumda olan çocukları hiç kimsenin eline bırakmadıklarını vurgulayan Yanık, şunları kaydetti:
"Şu ana kadar kurum bakımına alıp da üçüncü şahıslar için koruyucu ailelik sürecini bile başlatmadık, başlatmadığımızı da ısrarla söyledik. Ailelerini tespit ettiğimiz, ailelerine döndürülebileceğini tespit ettiğimiz çocuklarımızı, yaşıyorsa ailelerine, değilse kimliklerinin ispat edilmesi suretiyle aile yakınlarına teslim ediyoruz. Dolayısıyla hiçbir şekilde, rekaketsiz hiçbir çocuğumuzu herhangi bir üçüncü şahsa vermemiz söz konusu değil. Bu haberler ısrarla çıkartılıyor, bu süreçte çıkartılmaya devam edecek. Biz de bıkmadan usanmadan bunların yalan olduğunu, bu haberleri çıkartanların yalan söylediğini vurgulamaya devam edeceğiz."
Bakan Yanık, depremzede refakatsiz çocuklarla ilgili haberlerin 14 Mayıs'a kadar yayımlanmaya devam etmesini beklediklerini belirterek, şöyle konuştu:
"Bu çocuklar üzerinden istismar siyaseti yürütmeye devam edecekler. Biz de her gün bıkmadan usanmadan bunun cevabını vereceğiz. Bizim Menzil cemaatine ya da x, y, z herhangi bir yere verecek bir çocuğumuz yok ama insanlar kendi çocuklarını diledikleri yerde bulundurabilirler, buna da karışacak halimiz yok. İhmal yoksa istismar yoksa şiddet yoksa bizim görevimiz devlet olarak başlamaz. İnsanların evlerindeki çocuklarına müdahale şansımız bu saydığım sınırların dışında yoktur. Anasının babasının yanında olan bir çocukla ilgili 'niye şu cemaate, bu cemaate' diye hesap sorma hakkına kimse sahip değil. Olmadığını da kamuoyuyla paylaşacağız. Biz, çocuklarımızın istismarına asla müsaade etmeyeceğiz."