Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız Sayın Derya Yanık, Sivil Toplum Buluşmaları sonucunda belirlenecek ortak hususlar doğrultusunda Bakanlığın hizmetlerinin tamamını kapsayan Sivil Toplum Vizyon Belgesi ve Eylem Planı oluşturacaklarını belirterek, "Bakanlığımızın ilk sivil toplum vizyon belgesinde yer alacak eylemleri hayata geçirerek, Bakanlığımız ve sivil toplum iş birliğini güçlendirmeyi, sistematik olarak istişare ortamı oluşturmayı ve bunu Bakanlık politikası haline getirmeyi amaçlıyoruz." dedi.
Bakanımız Derya Yanık, Bakanlığımız tarafından gerçekleştirilen birinci Sivil Toplum Buluşmaları toplantısına başkanlık etti. Yanık, açılış konuşmasında, sivil toplum çalışmalarının Türk kültür ve medeniyetinin hiç yabancı olmadığı bir alan olduğunu ifade ederek, "Bizler, yüzlerce yıllık vakıf kültürü sebebiyle sivil toplum çalışmalarına fazlasıyla aşinayız. Bu anlamda da 'Medeniyetimiz vakıf medeniyetidir' tanımlamasını sıkça duymuşsunuzdur. Vakıf medeniyeti bugün evrildiği şekliyle baktığımızda sivil toplum hareketleri, kamu ve sivil alanın en doğrudan biçimde bir araya geldiği, birleştiği alanlardır" diye konuştu.
Sivil toplum kuruluşlarının, hizmetlerin vatandaşlara ulaşmasında iş birliği yapılan stratejik paydaşlar olduğunun altını çizen Yanık, bu kuruluşların, insan haklarının korunması ve güçlenmesinin yanı sıra çoğul katılımlı, interaktif siyaset üretmenin de vazgeçilmez unsuru olduğunu söyledi.
Kendilerinin de bu anlayışı kurumsal bir düzeye taşıdıklarını ve sivil toplum ile iş birliğini güçlendirmek amacıyla Sivil Toplumla İşbirliği Daire Başkanlığı kurduklarını anlatan Yanık, sivil toplum kuruluşlarının sosyal hizmet faaliyetlerinin etkinliğini artırmaya yönelik eğitimler vermeye başladıklarını aktardı. Yanık, böylelikle Bakanlık ile sivil toplumun istişare zeminini kuvvetlendiren, toplumsal barışa hizmet eden ve demokrasi iklimini koruyan önemli bir adım attıklarına inandıklarını bildirdi.
Bakanımız Yanık, yılsonuna kadar da sivil toplumla işbirliğini güçlendirmeye, bunun sürdürülebilirliğini artırmaya yönelik olarak Sivil Toplum Buluşmaları başlığı altında dernek ve vakıflarla iş birliğini devam ettireceklerini kaydetti.
Ulusal çapta farklı alanlarda çalışmalar yürüten sivil toplum temsilcileri ile bir araya geleceklerini dile getiren Yanık, sözlerine şöyle devam etti:
"Sivil toplum temsilcileri ile yapacağımız buluşmaların ilkine kadın konusunda çalışan STK'lar ile başlıyoruz. Bu noktada kadınların yaşam şartlarını iyileştirmenin toplumsal dayanışmayı güçlendirecek birincil koşul olduğunu vurgulamak istiyoruz. Bugün amacımız kadınlara yönelik sosyal hizmetler sunan, hak savunuculuğu yapan, faaliyetler yürüten siz değerli sivil toplum temsilcilerimiz ile iş birliğimizi güçlendirmek adına yeni yöntemler belirlemektir."
"Kadının insan haklarının teslim edilmesi öncelikli hedefler arasında yer aldı"
Bakanımız Yanık, bir milletin birlik ve beraberliğini devamlı kılan en belirleyici değerin her zaman adalet olduğunu vurgulayarak, "Bu anlamda kadının insan haklarının teslim edilmesi son 19 yıldır hükümetlerimiz için öncelikli hedefler arasında yer almıştır." dedi.
Bu doğrultuda 19 sene içinde, Medeni Kanun, İş Kanunu ve Türk Ceza Kanunu gibi temel kanunlarda yapılan eşitlikçi reformlarla, Türkiye'de tüm mevzuatı, kadın-erkek fırsat eşitliği ilkesini gözeten bir yapıya kavuşturduklarını ifade eden Yanık, Anayasa'nın 10. maddesinde yapılan değişiklikle kadınlara yönelik pozitif ayrımcılık ilkesini getirdiklerini bildirdi.
Yanık, 6284 sayılı kanunla ve öncesindeki, sonrasındaki Eylem Planları ile şiddetle mücadele kapsamında koruyucu ve önleyici hizmetleri bir üst seviyeye taşıdıklarını belirterek, "Sayın Cumhurbaşkanımızın himayelerinde 2021-2025 dönemini kapsayan Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 4. Ulusal Eylem Planı'mızı yürürlüğe koyduk. Aile içi ve kadına yönelik şiddetle mücadelemizi güçlenen hukuki altyapımızla sağlam bir zeminde sürdürüyoruz." şeklinde konuştu.
Aynı zamanda kadın-erkek fırsat eşitliğini, ana plan ve politikalara da dahil ettiklerine işaret eden Yanık, Bakanlık olarak kadın erkek eşitliğine duyarlı planlama ve bütçelemeye yönelik çalışmaları da bu kapsamda başlattıklarını kaydetti.
"Kadın okuryazarlık oranı yüzde 79,9'dan 2020 yılında yüzde 95,5'e yükseldi"
Bakanımız Derya Yanık, kadınların eşit fırsatlara ulaşmasında en belirleyici etkenlerden birinin hiç şüphesiz eğitim olduğunu dile getirdi.
Kadınların okur-yazarlık oranında artışın 19 yıllık süreçte sürekli devam ettiğini belirten Yanık, "Altı yaş ve yukarı nüfus içinde kadın okuryazarlık oranı yüzde 79,9'dan 2020 yılında yüzde 95,5'e yükseldi." bilgisini paylaştı.
Yanık, kadınların eğitim imkanlarına erişimi arttıkça toplumsal katılımlarının da arttığına ve sosyal statülerinin iyileştiğine dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sonuç olarak karar alma mekanizmalarında daha çok yer alabiliyorlar. Ayrıca iş gücüne katılma oranları da artıyor. Artık kamuda görev yapan personelin yüzde 40'ını, üniversitelerimizdeki kadın öğretim görevlilerinin yüzde 50'sini, öğretmenlerimizin yüzde 60'ını, hakimlerin yüzde 46'sını kadınlar oluşturuyor. Avukatlarda da yüzde 50'ye yakın bir oran var. Benzer şekilde TBMM'de kadın milletvekili oranında da artış görülüyor. 2002 yılında yüzde 4,4 olan kadın milletvekili oranı bugün yüzde 17,45 seviyesine yükseldi."
"Kadın istihdamı 2021 Temmuz ayı rakamları itibariyle 9 milyonu aştı"
Kadınları çalışma hayatında da güçlendirmeye devam ettiklerine işaret eden Yanık, 81 ilde "Finansal Okuryazarlık ve Kadınların Ekonomik Güçlenmesi" konulu seminerlerle bugüne kadar 570 bin 591 kişinin farkındalığının ve cesaretinin artmasına destek olduklarını söyledi. Yanık, "Ayrıca Hükümetimiz Ulusal İstihdam Stratejisi’nde (2014-2023) kadınlarımızın istihdamına ilişkin politikalara önem verdi ve bu strateji kapsamında ilgili bakanlıklarımızla koordinasyon içinde çalışıyoruz." diye konuştu.
İŞKUR aracılığıyla kadınların iş gücü piyasasına katılımını kolaylaştırmak ve sürdürülebilir istihdamı desteklemek amacıyla Aktif İşgücü Piyasası Programları uygulandığını hatırlatan Yanık, "Bu programlardan 2002 yılından 2021 Ağustos tarihine kadar toplam 4 milyon 400 binden fazla kişi faydalandı ve bu programlardan yararlananların yarıdan fazlasını ise kadınlar oluşturuyor. Hayata geçirdiğimiz politikalarımızla bugün kadın istihdamı 2021 Temmuz ayı rakamları itibariyle 9 milyonu aştı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığıyla birlikte gerçekleştirdiğimiz uygulamalarla, 2002 yılında yüzde 27,9 olan kadınların iş gücüne katılma oranı 2021 Temmuz döneminde yüzde 34'e yükseldi." açıklamasında bulundu.
Bakanımız Yanık, bu süreçte kadınların, iş gücüne katılımlarının ötesinde istihdam yaratma gücünü de elde ettiklerini belirterek, işveren olarak kadınların hem üretime, ekonomik istikrara katkı sağladığını hem de kadın istihdamına doğrudan destek olduklarını bildirdi.
Girişimciliğin, yeni fikirlere açık olan, fırsatları yakalamayı bilen, olası riskleri hesap ederek en isabetli adımları atan cesur insanların işi olduğunu söyleyen Yanık, şöyle konuştu:
"Biz de girişimcilik alanında kendine yer bulan kadınlarımıza danışmanlık hizmetleri, finans kaynakları, pazarlama stratejileri gibi alanlarda destek oluyor, kadın girişimciliğin yaygınlaşması için gerekli altyapı çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu çalışmaların en önemli örneklerinden biri yakın zamanda açılış toplantısını gerçekleştireceğimiz 'Kadınların Kooperatifler Yoluyla Güçlendirilmesi' projemiz."
Yanık, kadınların toplumun birleştirici üyeleri, ailenin de vazgeçilmezi olduğuna dikkati çekerek, güçlü toplumun güçlü aileden, güçlü ailenin de güçlü kadınlardan oluştuğunu söyledi. Kadını güçlendirmenin ve üretim bandı içinde tutmanın bu nedenle önemli olduğunu ifade eden Yanık, "Bu konuda doğum izni ile ilgili düzenlemeler, kreş desteği, sigorta prim destekleri, yarı zamanlı çalışma gibi teşviklerle kadınlarımızın yanında olmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
"ŞÖNİM'leri 7 yıl içinde 81 ilimize yaygınlaştırdık"
Bakanımız Yanık, kadınları toplum ve aile hayatında güçlendirmeyi hedefleyen çalışmalar arasında, kadına yönelik şiddeti önlemeyle ilgili tedbirlerin de önemli yer tuttuğunu vurguladı.
Kadınların insan onuruna yakışan bir yaşam sürmelerinin en tabii insan haklarından olduğunun altını çizen Yanık, "Şiddet maalesef pek çok alanda kadının öz güvenine zarar vererek, emeğinin karşılığını almasına engel olur. Her ne sebeple ve nerede yaşanmış olursa olsun, kadına yönelik her türlü şiddet, ihmal ve istismarı, insanlığa karşı işlenmiş bir suç olarak görüyoruz." diye konuştu.
Yanık, bu sebeple şiddetin önlenmesi ve şiddet suçunun caydırıcılığını sağlayacak şekilde karşılığını bulması için çalışmalar yürütüldüğünü dile getirdi.
Her geçen gün özellikle şiddet gören kadınların en kapsamlı şekilde mağduriyetlerinin giderilmesine yönelik desteklerin artırıldığını belirten Yanık, şu bilgileri verdi:
"Bu noktada Şiddet Önleme ve İzleme Merkezlerimiz Kadın Konukevlerimiz devreye giriyor. 2012'de 14 ilde hizmete açtığımız ŞÖNİM'leri 7 yıl içinde 81 ilimize yaygınlaştırdık. Bu merkezlerimiz ile ülke genelinde yaklaşık 950 bin vatandaşımıza hizmet verdik. 2012-31 Ağustos 2021 döneminde 782 bin 923 kadın, 63 bin 496 erkek ve 103 bin 624 çocuk olmak üzere toplam 950 bin 43 kişiye hizmet verdik. Ayrıca ilçe düzeyinde sosyal hizmet müdahalesi ve takibini sağlamak üzere 370 Sosyal Hizmet Merkezinde 'Şiddetle Mücadele İrtibat Noktaları' oluşturduk.
2002 yılında Bakanlığımıza bağlı 8 Kadın Konukevinde hizmet verilirken bugün bu sayıyı 149'a çıkardık, 283 olan kapasitemizi de 3 bin 624'e yükselttik. Bu noktada koruyucu hizmetlerimizin yanı sıra önleyici ve bilinçlendirici faaliyetlere de büyük önem verdiğimizi özellikle belirtmeliyim. Biz istiyoruz ki şiddet hiç yaşanmadan ona engel olalım. Bu amaçla konuya ilişkin toplumsal farkındalık ve duyarlılığın artırılması için 2007'den itibaren başlatılan eğitimlerle bugüne kadar toplamda 2 milyonu aşkın kişiye ulaştık."
"Sivil Toplum Vizyon Belgesi ve Eylem Planı oluşturacağız"
Kadınların, istihdam ve girişimcilik başta olmak üzere ekonomik ve sosyal yaşama, siyasete ve karar alma mekanizmalarına katılımlarının artırılmasında sivil toplum kuruluşların kanaatlerini önemsediklerini vurgulayan Yanık, odak grup çalışmaları süresince yapacakları istişareler ile sivil toplum kuruluşlarının saha tecrübelerine ilişkin değerlendirmelerini dinleyerek fikir alışverişinde bulunacaklarını anlattı.
Sivil Toplum Buluşmaları sonucunda ise belirlenecek ortak hususlar doğrultusunda Bakanlığın hizmetlerinin tamamını kapsayan Sivil Toplum Vizyon Belgesi ve Eylem Planı oluşturacaklarını aktaran Yanık, "Bakanlığımızın ilk sivil toplum vizyon belgesinde yer alacak eylemleri hayata geçirerek, Bakanlığımız ve sivil toplum iş birliğini güçlendirmeyi, sistematik olarak istişare ortamı oluşturmayı ve bunu Bakanlık politikası haline getirmeyi amaçlıyoruz." dedi.
Bakanımız Yanık, şunları kaydetti:
"Siyasette ve STK'larda etkin rol oynayan tarafların birbirlerinin tecrübe ve bilgi birikimlerine kulak vermesi, sivil toplumun özünü oluşturan yardımlaşma ve dayanışma ruhunu yeniden canlandıracaktır. Böylelikle sosyal devletin gereği olarak farklı alanlarda daha çok vatandaşımıza ulaşmak da mümkün olacaktır. Bu konuda çalışmalarımızı yine çok taraflı, ortak akıl ve kararlılıkla, bütüncül bir bakış açısıyla, cesaret ve azimle yürüteceğimizi ifade etmek isterim. Güçlü bir gelecek, öncü bir Türkiye için birlikte çalışmaya devam edeceğiz."
Yapılan bütün işlerin, vatandaşlara faydalı olması ve insani değerlerin güçlenmesine katkı sunması hedefini güttüklerini belirten Yanık, "’Biz birlikte güçlüyüz’ diyoruz. 'Birlikte güçlüyüz' mottosunu çalışmalarımızın her alanına, her başlığına yaymak arzusunda da çok samimi olduğumu bir kez daha ifade etmek istiyorum” şeklinde konuştu.