Bugün mazisi insanlık tarihi ile başlayan milletimizin, üzerinde yaşadığı toprakları vatan yapma, milli varlığımızı sürdürme, bağımsızlık, insanlık ve barış ideali uğruna verdikleri mücadelenin, Çanakkale’de ete ve kemiğe büründüğü bir zaferin yıl dönümünü hep birlikte, milletçe yad etmenin heyecan ve gururunu yaşıyoruz.
Fedakârlığın doruk noktasına ulaştığı bir var olma ve yok olma mücadelesi olan Çanakkale Zaferi, tarihten silinmek istenen bir milletin, bütün yokluk ve imkânsızlıklara rağmen, vatanını canı pahasına nasıl savunduğunu bütün dünyaya göstermesi bakımından tarihi bir öneme sahiptir. Aziz milletimizin yüksek irade ve sarsılmaz inancıyla kazandığı Çanakkale zaferi, hem milli tarihimizi, hem de dünya tarihini adeta yeniden şekillendirmiştir.
Bizler millet olma bilinciyle, en güç koşullarda bile “Çanakkale Geçilmez” dedirten sağlam bir bilinç ve ruhun mirasçılarıyız. Bize bırakılan bu mirasa sahip çıkarak, geleceğimize daha emin adımlarla yürüyecek, millet olma şuurumuzu her daim canlı tutacak ve yücelteceğiz.
Bu duygu ve düşüncelerle, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 105’inci yıl dönümünde Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere vatanını canından aziz bilen tüm şehitlerimizi rahmetle ve minnetle anıyor, kahraman gazilerimize sonsuz şükranlarımı sunuyorum.