Aileyi Hedef Alan Tehdit
Toplumun en küçük birimi olarak kabul edilen “Aile”, koşulsuz sevgi tohumlarının atıldığı yerdir. Kişinin kendini güvende hissettiği, hayat yolculuğunda sırtını dayadığı, varlığının olduğu gibi kabul gördüğü güvenli bir limandır. Bu bağlamda temelleri sağlam atılmış bir ailede büyüyen bireylerin gelişimleri sağlıklı bir süreç geçirmekte ve buna bağlı olarak güçlü bir toplumun oluşmasına olanak sağlamaktadır. Hal böyle iken “Aile” kurumunu hedef alan küresel ölçekte planlanmış ve kasıtlı olarak ailenin temel yapı taşlarına zarar verme gayreti içinde olan birçok zararlı faaliyetten bahsetmek mümkün olacaktır.
İnsanlığın geleceğini tehdit eden bu akımlardan biri de “Cinsiyetsizleştirme Çalışmaları”dır. Dünya nüfusunu azaltmayı, aile kurumunun işlevini bozmayı, bireylerin kendi benliklerinden uzaklaşmasını amaçlayan bu zararlı faaliyet ilk olarak bireye, ardından aileye ve son olarak topluma zarar vermek istemektedir. Manipülatif yöntemler ile kişisel bir tercihmiş gibi lanse edilen fakat özünde dayatmalar barındıran bu spekülatif çalışma; olimpiyat açılışlarında, dizi ve filmlerde, şarkı ve sanatsal çalışmalarda kasıtlı olarak empoze edilmektedir. Küçük yaş grubundaki çocukları çizgi filmler ve dijital oyunlar aracılığı ile hedef almaktadır. Bu tehdide karşı tutunabileceğimiz tek kale ailedir.
Hem bireyi hem de aileyi tehdit eden bu saldırıdan kendimizin, çocuklarımızın ve ailemizin olumsuz anlamda etkilenmemesini istiyorsak bilinç bir şekilde savunma yapmamız gerekmektedir. Çocuklarımızın; kendi cinsiyetleri ile barışık olmalarını sağlamak, izlediği çizgi filmleri ve oynadığı oyunları takip etmek, güvenli internet kullanmalarını sağlamak son derece önemli olacaktır.
Aile içerisinde anne ve baba figürünün yerli yerinde olması da bu bağlamda önem taşır. Milli ve dini değerlerimizin fıtrata uygun yaşam pratiği, yaradılışımızı deforme etmeye çalışan bu zararlı akıma mani olmada oldukça işlevseldir. Ailelerin çocuklarını kızı kız, erkeği erkek gibi yetiştirmeleri, onların doğuştan gelen fıtratına uygun kabiliyetlerine yönelik tercihlerinde teşvik etmeleri bir gerekliliktir. Böylece bu zararlı akıma karşı bilinçli olup cinsiyetsizleştirme çalışmalarının olumsuz etkilerinden korunmuş oluruz. “Aileni koru, geleceğine sahip çık.” düşüncesiyle son kalemiz olan “Aile”mizi hep beraber daha güzel günlere taşımak imkanı buluruz.