…
19 Haziran 2020, Cuma Konya, Türkiye

Bakan Selçuk, AA Editör Masası'nda Gündemi Değerlendirdi


Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Bakan Selçuk, COVID-19 pandemisi sürecinde hayata geçirilen Sosyal Koruma Kalkanı kapsamında çalışma hayatı, sosyal güvenlik, sosyal hizmetler ve sosyal yardım odaklı birçok program yürüttüklerini söyledi.

Selçuk, süreç içerisinde yaklaşık 20,5 milyar liralık nakdi destek sağladığı bilgisini paylaştı.

Türkiye’de 1003 Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı bulunduğunu belirten Bakan Selçuk, COVID-19 pandemisi sürecinde bu vakıflara yaklaşık 500 milyon lira aktarıldığını belirtti. 

Selçuk, sosyal yardım destek programı kapsamında verilen 1000'er liranın haricinde, valilerin ve kaymakamların mütevelli heyetleri başkanlığını yaptığı sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları aracılığıyla da vatandaşlara ulaşıldığını aktardı.

Bu dönemdeki sosyal yardımların muhtaçlık kriteri dışında, dönemsel ihtiyacın da dikkate alınarak üç faz olarak yürütüldüğünü belirten Zehra Zümrüt Selçuk, 1. fazda 2,1 milyon, 2. fazda 2,3 milyon, 3. fazda da 1,6 milyon haneye ulaşıldığını kaydetti. Bakan Selçuk, üç fazda yardım tutarının 6 milyar lirayı geçtiğini ifade ederek, “Yardımlarımızın erişimini artırmak önümüzdeki dönemde bazı programlarımızı e-Devlete entegre ederek kalıcı hale getirmek istiyoruz." diye konuştu.

Selçuk, ayrıca sosyal yardımlarla İŞKUR ve SGK’nın aynı çatı altında bulunmasının süreci hızlandırdığını belirtti.

Zehra Zümrüt Selçuk, Kısa Çalışma Ödeneği ve Nakdi Ücret Desteği ile ilgili rakamları paylaşarak “Yaklaşık 3,5 milyon çalışanımız için 10 milyar lirayı aşkın bir kısa çalışma ödeneği sunduk. Nakdi ücret desteğinden de şu ana kadar yaklaşık 1 milyon 358 bin çalışanımız faydalandı. Yine burada verdiğimiz rakam 1 milyar 700 milyon lirayı geçti.” dedi.

1 Haziran'da başlayan normalleşme süreciyle birlikte olumlu gelişmelerin yaşandığına dikkat çeken Selçuk, şunları söyledi: "İlk bir hafta, 10 gün içinde kısa çalışma başvurusundan 400 bin geri çıkış aldık. Bu da aslında bizim için ne kadar hızlı dönüşeceğimizin, ne kadar hızlı adapte olacağımızın ilk verisiydi. İşverenlerimizin bu şekilde hemen hızlı tepki vermesi de bizi ayrıca mutlu etti."

“İstihdam Kalkanını 3 Temel Hedef Üzerine İnşa Ettik”

Hazırlanan İstihdam Koruma Kalkanı ile beraber bazı programların içeriğinin değişeceğini bildiren Selçuk, bu değişiklikleri ekonomiyi, işvereni ve işçiyi desteklemek üzerine programladıklarına işaret etti.

Bakan Selçuk, "İstihdam Kalkanı ile hangi adımlar atılacak?" sorusu üzerine Hazine ve Maliye Bakanlığı ile ortak çalıştıklarını hatırlatarak, istihdamı korumanın yanı sıra istihdamı artıracak bir iklimi oluşturmayı, farklı çalışma modellerini etkinleştirerek ekonomiye ivme kazandırmayı amaçladıklarını bildirdi.

İstihdam Kalkanı paketini 3 temel hedef üzerine inşa ettiklerini anlatan Selçuk detayları şu şekilde sıraladı: Fesih kısıtını 3 ay daha uzatacağız. Bu sayede istihdamın korunmasını hedefliyoruz. Normalleşme desteği ile de kısa çalışma desteğine başvurmuş firmalarımıza, geçiş sürecinde destek vereceğiz. Kısa çalışma desteğini bitirip normalleşme desteğine geçeceğiz. Prim destekleriyle katkıda bulunacağız.”

Selçuk ayrıca, telafi çalışmasını 2 aydan 4 aya uzattıklarını, SUT kapsamını genişlettiklerini ve SGK prim ertelemeleri yaptıklarını ifade ederek, "Bu prim ertelemeleri toplam 40 milyar lira tutarında idi. 3 aylık periyodu 6 ay öteledik. Dolayısıyla bu süreçte hem sosyal güvenlik anlamında hem de çalışma hayatına yönelik birçok destekleyici önlem almış olduk." dedi.

“İşçilerimizin Kazanılmış Haklarını Koruyacağız”

Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi'ne ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Bakan Selçuk, çalışmaları başlatırken bazı temel hedefleri ortaya koyduklarını söyledi. Selçuk, "Hedeflerimizden bir tanesi hiçbir zaman işçimizin kazanılmış haklarından geriye gitmemesiydi. Bunu da şu anda çalıştığımız modellerin hepsinde sağlıyoruz." diye konuştu.

Bakan Selçuk, Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi’nin detaylarını şu şekilde açıkladı: “Bir senelik çalışmanın karşılığı kıdem 30 gün, bu da yüzde 8,33’e tekabül ediyor. Biz bu modelde neyi önerdik? Modelde yüzde 8,33 korunmakla kalmıyor, aslında üstüne çıkıyoruz. Yüzde 8,33, 30 günün karşılığı dersek, 20 günü yani yaklaşık yüzde 5,55'i hiç dokunmadan aynen devam edecek. Buna artı olarak 10,8 günlük karşılık olarak yüzde 3'ü çalışanın kendi bireysel fonuna aktarılacak. Bu da toplamda 30,8 yani 31 güne denk gelecek.”

Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi'nin iki bölümü olduğunu vurgulayan Selçuk, bir diğer model olan Tercihe Bağlı Tamamlayıcı Emeklilik Planı'na ilişkin şu bilgileri paylaştı: "Tercihe bağlı olan modelde ise devletin de katkı sunduğu bir plan ortaya koyduk. Tamamlayıcı emeklilik sistemlerinde çoğu ülkede esasında devlet katkısı yok. Teşvik etmek için biz burada yaklaşık yüzde 1 oranında devlet katkısı koyacağız. Aynı zamanda çalışanlarımızın ödemesi öngörülen oranlarda vergi indirimi, damga vergisinde belli indirimleri öngörüyoruz. Dolayısıyla istedikleri zaman ya karma sisteme ki zaten başta herkesin karma sisteme geçmesi planlanıyor istediklerinde ise karma sistemden tercihli sisteme de geçebilecekler. Tercihli sistemin tabii ki ileriye dönük getirisi daha fazla olacak ama ona geçmek istemeyenler de karma sistemde kalabilecek."

Yeni sistemin aynı zamanda mahkeme süreçlerini, ihtilafları da engelleyeceğini belirten Selçuk, “Para zaten çalışanın fonunda olacak, biriktiği görülecek. Dolayısıyla çalışanlarımız işten çıkışta o parayı alabilir miyim, alamaz mıyım endişesini taşımayacak." dedi.

"En Sade Ama En Verimli Olduğuna İnandığımız Model Bu"

İşçi ve işveren temsilcileriyle görüşmelerin devam ettiğini ve geçmişte de bu konuyla ilgili çokça görüşmenin yapıldığını vurgulayan Selçuk, bu süreçte modelin işçi ve işveren temsilcilerinden gelen geri bildirimlerle revize edildiğini anlattı.

Kıdem tazminatı alabilen işçilerin yanı sıra alamayan işçilerin de olduğuna dikkat çeken Bakan Selçuk, “SGK bildirgeleri incelediğimiz zaman, kıdeme hak kazanarak işten çıkışı yapılan işçi sayısı yüzde 24 oranında. Yüzde 24 ne demek, yani her 4 işçimizden biri ancak kıdem tazminatı alabiliyor." dedi.