Selçuk, 2023 hedeflerini gerçekleştirebilmek için 9 ile 18 yılda 160 milyar lira tutarında yatırım ödeneği gönderdiklerini söyledi.

Bu hafta şehit Eren Bülbül'ün doğum günü olduğunu anımsatan Bakan Selçuk, şöyle devam etti:

"Buraya gelmeden önce annesi Ayşe teyzemizi ziyaret ettik. Bizler vatan sevgisiyle kalbi çarpan bütün evlatlarımızın ailelerine sahip çıkıyoruz ve onları hiçbir zaman da unutmuyoruz. Ayrıca bugün İzmir Adalet Sarayına saldıran hain teröristlerle son kurşununa kadar çatışan polis memurumuz Fethi Sekin'in de şehadetinin yıl dönümü. Bu vesileyle ben hem Elazığlı Fethi Sekin'e hem Trabzonlu evladımız Eren Bülbül'e hem de vatanımız için gözünü kırpmadan canını feda eden tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum, kıymetli ailelerine de sabr-ı cemil niyaz ediyorum. Kahraman gazilerimizden de Allah gani gani razı olsun."

Bakan Selçuk, toplantının, Karadeniz Bölgesinin doğusunda yer alan Amasya, Artvin, Bayburt, Giresun, Gümüşhane, Ordu, Rize, Tokat ve Trabzon olmak üzere 9 ilin katılımıyla yarısı çevrim içi yarısı da yüz yüze gerçekleştirildiğine işaret ederek, "Doğası, havası, suyu ve yeşili ile ülkemizin ciğerleri Karadeniz Bölgesi inanıyorum ki kooperatifçilik anlamında da bir ivme kazandıracaktır. Aynı zamanda kültürü, insanları, coğrafyası ve verimli topraklarıyla da zengin bir sermayeye sahip. Dolayısıyla da bu coğrafya bizlere daha yüksek, daha önemli kapılar da açacak. Kadın girişimciler olarak ne mutlu ki sizler üretim yapacaksınız. Yeni fikirleri hayata geçirecek pek çok donanıma da sahipsiniz ve o nedenle biz her daim diyoruz ki bütün bölgelerimize, bütün illerimize güveniyoruz, potansiyellerini ve girişimcilik ruhlarını ortaya çıkaracaklar ve birçok başarı hikayesi yazacaklar." diye konuştu.

"Tüm Toplum Kesimlerimize Yönelik Olarak Sosyal Koruma Kalkanımızı Hayata Geçirdik"

Bakan Selçuk, 2023 hedeflerini gerçekleştirebilmek için 9 ile son 18 yılda 160 milyar lira tutarında yatırım ödeneği gönderdiklerinin altını çizerek Bakanlık olarak ekonomik kalkınmanın yanı sıra sosyal kalkınmanın da eş güdümlü olarak gerçekleşmesinin çok önemli olduğuna inandıklarını ifade etti.

Hem sosyal yardım istihdam dengesini kurmaya hem de iş gücünü, istihdamı artırmaya yönelik de projeler geliştirdiklerine dikkati çeken Selçuk, bu anlamda teşvik uygulamaları ve istihdam seferberlikleri ile vatandaşın her daim yanlarında olduklarını aktardı.

Bakan Selçuk, kadın ve gençler başta olmak üzere 2021'de de teşvikleri devam ettireceklerini belirterek, sosyal devlet olmanın gereğini de yerine getirerek ailelerin, vatandaşların yanında olmaya devam edeceklerini söyledi.

Yaklaşık bir senedir tüm dünyanın olduğu gibi Türkiye'nin de yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını ile mücadele ettiğini anımsatan Selçuk, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu süreçte biz de Bakanlık olarak salgından etkilenen tüm toplum kesimlerimize yönelik olarak sosyal koruma kalkanımızı da hayata geçirdik. Bu kalkanla beraber hem istihdamı korumak istedik hem de kadınlarımıza, çocuklarımıza, yaşlılarımıza, engellilerimize ve ihtiyaç duyan her kesime yönelik yardımlarımızı da ulaştırmaya çabaladık. Kovid-19 salgını döneminde sosyal koruma kalkanı kapsamında buradaki 9 ilimize 1,3 milyar liralık kaynak aktarmış olduk. İnşallah hep birlikte bu zor günleri de atlatıp sosyal mesafemizin olmadığı, birlikte daha yakın mesafelerde çalışabileceğimiz nice buluşmaları gerçekleştireceğimize de inanıyoruz. İnşallah 2023 hedeflerimiz doğrultusunda da Karadeniz Bölgemiz daha fazla büyüyecek, daha fazla gelişecek."

“Kadınlar Hayatın Her Alanında Ne Kadar Fazla Yer Alırsa Aile de Toplum da O Kadar Güçlü Olur”

Bakan Selçuk, toplumun yarısını oluşturan kadınların çalışkanlığı ve gayretiyle birçok projeye beraberce imza atacaklarını söyledi.

Kadınların hayatın her alanında ne kadar daha fazla yer alırsa ailenin de toplumun da o kadar güçlü olacağına işaret eden Selçuk, dolayısıyla hep beraber buna dair farkındalık oluşturmak gerektiğini dile getirdi.

Selçuk, kadınların öz güvenlerini yükseltmeye dair önlerindeki en önemli engellerden birinin kadına yönelik şiddet olduğunu ifade ederek, kadına yönelik şiddeti gündemden tamamen çıkarabilmek ve şiddet meselesini çözebilmek amacıyla çalıştıklarını söyledi.

En önemli çalışma alanlarından birinin kadına yönelik şiddetle mücadelede olduğunu vurgulayan Selçuk, bu amaçla kadına yönelik şiddetle mücadele eylem planları kapsamında kadın konukevleri, KADES gibi koruyucu ve önleyici faaliyetlere tüm illerde devam ettiklerini belirtti.

"Şiddet Bir Kamu Kurumunun ya da Bakanlıklarımızın Tek Başına Önleyebileceği Bir Mevzu Değil"

Bakan Selçuk, bu sene buna dair 4. ulusal eylem planını da yürürlüğe koyacaklarına işaret ederek şunları kaydetti:

"Dolayısıyla hep diyoruz, şiddet bir kamu kurumunun ya da bakanlıklarımızın tek başına önleyebileceği bir mevzu değil. Bunun için sivil toplum kuruluşlarımızın, akademisyenlerimizin, bütün toplumun, medyamızın iş birliğiyle ancak üstesinden gelebiliriz. Dolayısıyla kurumlar arası iş birliğini, sivil toplum kuruluşlarının, medyamızın da burada çok önemli bir katkısı olmalı. Biz Bakanlığımız öncülüğünde, Adalet Bakanlığımız, İçişleri Bakanlığımız, Milli Eğitim Bakanlığımız, Sağlık Bakanlığımız ve Diyanet İşleri Başkanlığımızla 2020-21 yıllarını kapsayan çok geniş kapsamlı bir Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Koordinasyon Planını yürürlüğe koymuştuk. Burada bakanlıklar arasında çok iyi bir uyum yakaladık ve hem Adalet Bakanlığı hem İçişleri Bakanlığımızla beraber birçok eylemi hayata geçirdik 2020 yılı bitmeden, inşallah 2021 yılında da bu faaliyetlerimizi daha da artırarak yeni bir eylem planı ile kadına yönelik şiddetle mücadele kapsamımızı daha da genişleteceğiz."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan Hanımefendi öncülüğünde "Mercan Seferberliği" adı altında bir oluşum başlattıklarını anımsatan Selçuk, "Hem kadına yönelik şiddetle mücadele edebilelim hem kadınlarımıza kendi başarı hikayelerini yazabilmeyi sağlayacak fırsatlar sunalım, kadınlar sosyoekonomik açıdan güçlensinler, daha iyi eğitim alsınlar, çalışmak isteyen kadınlarımız iş bulsun, kendi işini kurmak isteyen girişimci ruhuna sahip kadınlarımız hayallerini gerçekleştirsin istiyoruz Mercan Seferberliği ile böylelikle nice başarı hikayeleri yazılsın ve bu hikayeler de inşallah gelecek nesillere rol model olsun." dedi.

Bakan Selçuk, çeşitli kurumlar aracılığıyla birçok girişimcilik programları düzenlediklerini anlatarak, "Ama aslında baktığınız zaman ne kadar girişimcilik semineri düzenlersek düzenleyelim bir başarı hikayesi dinlemek kadar etkili olmuyor. Dolayısıyla bizim sizlere rol modeli sunabilmemiz için sizlerin bu başarı hikayelerini de yazmanız gerekiyor. Bu anlamda kooperatifçilik aslında bunun ilk basamağı ve bu ilk basamağı sağlayabilirsek inşallah diğer etaplarının da geleceğine inanıyoruz." diye konuştu.

“Kadınlar Dijital Alanda Daha Fazla Yer Alacak”

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, son 10 yılda Türkiye'deki teknoloji girişimleri kurucularının yüzde 16'sının kadın olduğunu, kadınların dijital alanda da daha fazla yer alacaklarını bunun da ancak onların girişimci ruhları, yenilikçi yaklaşımları ve öz güvenleriyle mümkün olduğunu söyledi.

Tüm teşvikler ve uygulamalar sayesinde 2002 yılında yüzde 27,9 olan kadının iş gücüne katılma oranının 2019'da yüzde 34,4'e ulaştığına işaret eden Selçuk, yine kadın istihdam oranının yüzde 25,3'lerden yüzde 28,7'ye ulaştığını aktardı.

Koronavirüs döneminin istihdam hayatı için zor bir dönem olduğunu dile getiren Selçuk, salgın döneminden sonra verdikleri teşviklerle ve iş dünyasının da katkılarıyla kadınların iş gücüne katılım noktasında daha büyük bir ivme yakalayacaklarına inandığını belirtti.

“Kadınlar Artık Daha Çok Karar Mekanizmalarında Yer Alıyor”

Bakan Selçuk, karar alma mekanizmalarında daha fazla kadın olduğu takdirde ailelerin ve toplumun da daha da güçleneceğine inandığının altını çizerek kadın milletvekili oranının yüzde 4,4'lerden yüzde 17,45'lere ulaştığını söyledi.

Kadınların artık daha çok karar mekanizmalarında, sosyoekonomik hayatın içinde yer aldıklarını ifade eden Selçuk, bunun da kadınların kabiliyeti, çalışkanlığı ve öz güvenlerinden kaynaklandığını vurguladı.

Selçuk, kadınların girişimciliklerinin de teşvik edebilmesinin önemine dikkati çekerek, "Girişimcilik, yeni ekonomik fırsatlar nedeniyle büyüme noktasında çok önemli bir husus bizim için dolayısıyla da kadınlarımız bilgilerini, üretkenliklerini ve yenilikçi fikirlerini ortaya koydukları zaman biz bu girişimcilikle beraber dünyaya açılabilen birçok marka değer de oluşturabileceğimize inanıyoruz. Ayrıca çalışma hayatında da etkisi büyüyen bir alan girişimcilik dolayısıyla kadın girişimcileri ne kadar artırabilirsek inşallah sosyoekonomik büyümeyi de o kadar artırabileceğimize de inanıyoruz." dedi.

Bakan Selçuk, 2007'den 2019 sonuna kadar yaklaşık 216 bin kadının girişimcilik eğitimi aldığını belirterek, "Yine KOSGEB tarafından 2019 yılında başlatılan Yeni Girişimci Programı ile kadınlarımıza ayrıcalıklı destekler veriliyor. Bütün bunların sonucu olarak kadın girişimci oranımız geçmişe kıyasla şu anda yüzde 19-20'lere ulaşmış durumda." diye konuştu.

"Bu Değişime Salgın Sonrasında Da Hazırlıklı Olmamız Gerekmekte"

Özellikle salgın sürecinde çalışma hayatında birçok yeni sosyoekonomik ilişkiler ağının oluştuğunu belirten Selçuk, şu değerlendirmede bulundu:

"Artık yeni çalışma modellerini de konuşuyoruz. Bu değişime salgın sonrasında da hazırlıklı olmamız gerekmekte. Yeni çağın gereksinimleri özellikle dijital teknolojilerin insanlığa sunduğu fırsatları da değerlendirerek hazırlıklı olmak durumundayız. Bu noktada e-ticaret üzerinden, kadın eliyle fark oluşturan bir üretim ve pazarlama ağının yaygınlaşacağını inanıyorum. Özellikle teknoloji alanındaki rakamlara baktığımızda, son 10 yılda Türkiye'deki teknoloji girişimleri kurucularının yüzde 16'sının kadın olduğunu görüyoruz, dolayısıyla kadınlar dijital alanda da daha fazla yer alacaklar bu da ancak kadınlarımızın girişimci ruhları, yenilikçi yaklaşımları ve öz güvenleriyle mümkün. Daha müreffeh bir Türkiye için kadın ve gençlerimize yeni ekonomik fırsatlar sunmaya devlet olarak, hükümet olarak devam edeceğiz."

Bakan Selçuk, bu anlamda kooperatifçiliğin Türkiye'de sürdürülebilir ekonomik büyümeyi sağlamak adına çok önemli bir mekanizma olduğuna dikkati çekerek şöyle devam etti:

"Özellikle üretimde kalite ve maliyet dengesinin sağlanması, pazarlama ve rekabet gücünün artırılmasında kooperatifler çok stratejik öneme sahip. Baktığınız zaman da dünya genelinde 280 milyon kişi, başka bir deyişle dünyada istihdam edilebilen nüfusun yüzde 10'u kooperatiflerde çalışıyor. Dolayısıyla kooperatifçiler çalışma hayatından önce çok önemli bir basamak oluşturuyor. Dolayısıyla hem işsizliğin önlenmesi hem yoksullukla mücadele hem de sürdürülebilir sosyal ve ekonomik kalkınmayı sağlamak anlamında çok önemli bir mekanizma. Daha da önemlisi bizim kültürümüzle de uyumlu bir yapı. İş faaliyetlerini sağlarken, çalışma hayatında kadınlarımızın yer almasını sağlarken aynı zamanda iş ve aile uyumunu da sağlayabilecek bir mekanizma sunuyor kooperatifçiler."

Geçen yılın 11 aylık döneminde kurulan kooperatif sayısının, 2019 yılının aynı dönemine göre yüzde 30 arttığına işaret eden Selçuk, "Bu sevindirici bir gelişme bunda aynı zamanda Tarım ve Orman Bakanlığımız, Ticaret Bakanlığımız ile imzaladığımız ortak protokolün de katkısı var. Bu oranı valilerimizin milletvekillerimizin katkısıyla artıracağımıza inanıyoruz. Fakat sadece niceliğin artması çok önemli olsa da bizim asıl önem verdiğimiz kooperatifçilikte niteliğin arttırılması ve marka değeri oluşturabilecek kooperatifleri, dünyaya açılabilecek kooperatifleri oluşturabilmemiz. Sadece ekonomik değer değil, aynı zamanda sosyal değer oluşturabilecek kooperatiflere ulaşacağımıza inanıyoruz." ifadesini kullandı.

"Karadeniz'in Çalışkan, Mücadeleci Kadınlarına Hep Beraber Güveniyoruz"

Bakan Selçuk, kadın kooperatifçiliğinin geliştirilmesi, kadın girişimciliğinin desteklenmesi için inovatif fikirlerin kadınların eliyle hayat bulacağına inandıkları için burada olduklarına dikkati çekerek, "Bu düşünceyle saygıdeğer Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde, hükümetlerimizin üst politika metinlerinde kadının güçlendirilmesi için kadın kooperatifçiliğine çok önem verdiğimizin bir kez daha altını çizmek isterim. Türkiye'yi 2023’e taşıyacak 11. Kalkınma Planı'nda da yıllık programlarımızda da kadın kooperatifçiliği özellikle vurgulanmış durumda." dedi.

Kooperatifçiliğin geliştirilmesine yönelik illerde sürdürülen çalışmalar, Ticaret Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hayata geçirilecek projelere ilişkin de katılımcılara bilgi veren Bakan Selçuk, Doğu Karadeniz illerinde düzenlenen çalıştaylar sayesinde yaklaşık 4 bin kadına ulaştıklarını, 24 kadın kooperatifinin kurulmasına destek verdiklerini vurguladı.

Selçuk, Karadeniz kadınlarının azimle çalışan, gayretli insanlar olduğunu dile getirerek, "Karadeniz'den daha fazla kooperatif çıkacağına ve nitelikli işler yapacağımıza inanıyorum. Karadeniz'in çalışkan, mücadeleci kadınlarına hep beraber güveniyoruz, hep beraber yeni başarı hikayeleri yazacağına da inanıyoruz. Biliyoruz ki hiçbir emek karşılıksız kalmak biz yeter ki inanalım ve çalışalım. Ülkemizin geleceği için de çalışarak, alın teriyle inşa edecek ve müreffeh bir Türkiye bırakacağımıza inanıyoruz." diye konuştu.

Etkinliğin sonunda Trabzon Valisi İsmail Ustaoğlu, Bakan Selçuk'a tablo hediye etti.

Bakan Selçuk, kadın kooperatifleri tarafından üretilen ürünlerin sergilendiği stantları da ziyaret etti.

Bakan Zehra Zümrüt Selçuk, Trabzon'daki Ayasofya Camisi'nde İncelemelerde Bulundu

Bakan Selçuk, daha sonra beraberindeki heyetle Ayasofya Mahallesi'nde bulunan Ayasofya Camisi'ne geldi.

Kentte 52 yıl müze olarak hizmet verdikten sonra 2013'te yeniden ibadete açılan tarihi Ayasofya Camisi'nin içinde ve bahçesinde incelemelerde bulunan Selçuk, Vakıflar Bölge Müdürü İsmet Çalık'tan bilgi aldı.

Bakan Selçuk şehirdeki temasları kapsamında, Trabzon Büyükşehir Belediyesi'ni ve Trabzon Valiliğini de ziyaret etti.