Dünya Çocuk Hakları Günü
Çocuk hakları, kanunen veya ahlaki olarak dünya üzerindeki tüm çocukların doğuştan sahip olduğu; eğitim, sağlık, yaşama, barınma; fiziksel, psikolojik veya cinsel sömürüye karşı korunma gibi haklarının hepsini birden tanımlamakta kullanılan evrensel kavramdır.
Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, tarihte en geniş kabul gören insan hakları belgesidir. 20 Kasım 1989 tarihinde onaylanan bu sözleşme sayesinde artık çocukların hakları yasalarca da tanınıyor. 20 Kasım günü tüm dünyada Çocuk Hakları Günü olarak kutlanmaktadır. Türkiye, Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’yi 1990 yılında imzalamıştır.
Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, nerede doğduklarına, kim olduklarına; cinsiyetlerine, dinlerine ya da sosyal kökenlerine bakılmaksızın çocuğun yararının gözetilmesi, yaşama ve gelişme, katılımın sağlanmasıdır.
Bugün dünyadaki savaşlar milyonlarca çocuk için gündelik hayatın bir parçası haline gelmiştir. Bazılarına başka bir yaşam tarzı tanımamış, bazılarının dünyası da savaşların ortaya çıkışıyla alt üst olmuştur. Bu etkilerin sonucunda sayısız çocuk ölmüş, bir çoğu da sakat veya öksüz kalmıştır. Birçokları aç kalmış veya açlıktan ölmüştür. Milyonlarcası sevdiklerinden ayrılarak mülteci ya da yerinden-yurdundan edilmiş olarak, yollara dökülmeye zorlanmıştır. Çoğu; şiddet, korku ve zorluk dolu ortamda travma içinde yaşamaktadır. Oysa Çocuk Haklarına Dair Sözleşmede: Çocukların yaşama hakkı; eksiksiz biçimde gelişme hakkı; zararlı etkilerden, istismar ve sömürüden korunma hakkı; aile, kültür ve sosyal yaşama eksiksiz katılma haklarıdır.
Çocuğun kişiliğinin tam ve uyumlu olarak gelişebilmesi için mutluluk, sevgi ve anlayış havasının içindeki bir aile ortamında yetişmesi gereklidir. Ayrıca çocuğun toplumda bireysel bir yaşantı sürdürebilmesi için her yönüyle hazırlanmasının ve özellikle barış, değerbilirlik, hoşgörü, özgürlük, eşitlik, dayanışma ve kardeşlik ruhuyla yetiştirilmesi biz büyüklerin (Ana-baba) görevidir. Ana babanın yeterli olmadığı durumlarda bu görev çocuğun birinci derece yakın akrabalarına ve devlete düşer.
Uyumsuz çocukların iyileştirilmeleri, yaşama zorluğu çeken çocukların kurtarılmaları, durumlarına uygun bir meslek için kendi yaşamlarını kazanacak derecede başarılı ve güçlü yetiştirilmeleri ana baba ile birlikte devletin ve bu amaçla kurulmuş sivil toplum kuruluşlarında görevidir.
Çocukların erişkinlerden farklı fiziksel, fizyolojik, davranış ve psikolojik özellikleri olduğu, sürekli büyüme ve gelişme gösterdiği bilincinin yerleşmesi, çocukların bakımının bir toplum sorunu olduğu ve bilimsel yaklaşımlarla herkesin bu sorumluluğu yüklenmesi gerektiği düşüncesindeyim.
Sağlığını ve eğitimini tehlikeye sokacak; fiziksel, zihinsel ve ahlaki gelişmesini engelleyecek bir işe girmeye zorlanmamasını gerektirmektedir. Bir ülkenin geleceği için, çocuk çok önemlidir. Gelecekte büyüyecek olan bu çocuk, vatanına hizmet edecektir. Ailesine yardımda bulunacaktır. Bunun için, çocukların sağlıklı büyümeleri ve eğitilmeleri gerekir. Ahlaklı, dürüst, vatansever olarak yetiştirilen çocuklar, ailelerin ve vatanları için bir teminattır.
Biz Muş Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü olarak Çocuk hakları konusunda üzerimize düşen görevi yapıp, ilimizdeki her çocuğun güzel bir çocukluk yaşaması hedefiyle çaba harcıyoruz. Onların hakları konusunda farkındalıklarını artırıyor ve onları bilgilendiriyoruz çünkü biz daha iyi bir geleceğin ancak haklarının farkında bilgili, birikimli ve öz güveni yüksek çocuklar yetiştirmekle mümkün olduğuna inanıyoruz.
Çocuklarımıza sağlıklı günler diler, yaşamlarında başarılar dilerken tüm çocuklarımızın günü kutluyorum.
Abdulbari AKSOY
Muş AÇSH İl Müdürü