Çanakkale, yedi düvele meydan okuduğumuz, dönemin en modern ordularını dize getirdiğimiz, tarihin akışını değiştirdiğimiz, ecdadımızın yazdığı şanlı bir destandır.
Atalarımız, vatanın ve milletin bekası için gözlerini kırpmadan canlarını feda etmeyi göze almış, bu cennet vatanımızı gelecek nesillere bırakabilmek için büyük bir mücadele göstermiş ve “Çanakkale Geçilmez” sözünü tarihe yazdırmıştır.
Millet olarak büyük bir gurur ve heyecanla idrak ettiğimiz Çanakkale Zaferimizin 105. Yıldönümünü, birlik ve beraberliğimizin timsali ve bizi biz kılan mukaddes değerlerimizin bilincinde olarak ilk günkü hissiyatla sürdürüyoruz.
Bizlere düşen en büyük sorumluluk, kahraman ecdadımızın miras bıraktığı vatanımıza layıkıyla sahip çıkmak ve korumaktır. Çanakkale Savaşlarındaki birliği, azmi, dayanışmayı ve ruhu bugün de hissetmektir. Şehitlerimizin maneviyatını incitmeden bu vatanda yaşayabilmektir.
Çanakkale şehitlerinin torunları olarak, istiklalimizden, istikbalimizden ve özgürlüğümüzden hiçbir şekilde taviz vermedik, vermeyeceğiz.
Bir asır önce destanlaştırdığımız Çanakkale Zaferimizi kutluyor, başta Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşları olmak üzere, vatan için canlarını feda eden aziz şehitlerimizi saygı, rahmet ve minnetle anıyoruz.
Bir Bayrak Rüzgar Bekliyor!
Şehitler tepesi boş değil,
Biri var bekliyor.
Ve bir göğüs, nefes almak için;
Rüzgar bekliyor.
Türbesi yakışmış bu kutlu tepeye;
Yattığı toprak belli,
Tuttuğu bayrak belli,
Kim demiş meçhul asker diye?
Destanını yapmış, kasideye kanmış.
Bir el ki; ahiretten uzanmış,
Edeple gelip birer birer öpsün diye fâniler!
Öpelim temizse dudaklarımız,
Fakat basmasın toprağa temiz değilse ayaklarımız.
Rüzgarını kesmesin gövdeler
Sesinden yüksek çıkmasın nutuklar, kasîdeler.
Geri gitsin alkışlar geri,
Geri gitsin ellerin yapma çiçekleri!
Ona oğullardan, analardan dilekler yeter,
Yazın sarı, kışın beyaz çiçekler yeter!
Söyledi söyleyenler demin,
Gel süngülü yiğit alkışlasınlar
Şimdi sen söyle, söz senin.
Şehitler tepesi boş değil,
Toprağını kahramanlar bekliyor!
Ve bir bayrak dalgalanmak için;
Rüzgar bekliyor!
Destanı öksüz, sükûtu derin meçhul askerin;
Türbesi yakışmış bu kutlu tepeye
Yattığı toprak belli,
Tuttuğu bayrak belli,
Kim demiş meçhul asker diye? ...
Arif Nihat ASYA