Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü anma programları kapsamında, şehit yakınları ve gazilerle Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde yemekte bir araya geldi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehit yakınları ve gazilerle buluşmasında yaptığı konuşmada, “FETÖ’nün eli kanlı bir terör örgütü olduğunu kabul eden uluslararası kuruluşların ve devletlerin sayısı günden güne yükseliyor. Son FETÖ’cü de hukuk önünde hesap verene kadar yurt içinde ve yurt dışında bu mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğiz” dedi.
Yemekte hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz millî irade destanının dördüncü sene-i devriyesinde şehit yakınları ve gazilerle beraber olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Vatanı, milleti, bayrağı ve mukaddes değerleri için toprağa düşmüş tüm şehitleri rahmetle, gazileri de şükranla yâd eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şüphesiz evlat acısı yaşamak zordur. Bir anne-babanın bu dünyadaki belki de en zor, en ağır imtihanlarından birisi evladını kaybetmektir. Bir baba olarak biliyorum ki ciğerparesini toprağa vermiş bir anneyi, evladını yitirmiş bir babayı teselli edebilecek mahiyette hiçbir söz yoktur, bunun için Allah hiç kimseye, hiçbir anne-babaya evlat acısı yaşatmasın diyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, nübüvvetten sonra bir kulun ulaşabileceği en büyük makamın şahadet olduğunu dile getirerek, geride kalanlar için de sabretmenin, metanetli olmanın ve rıza-i ilahiye ittiba etmenin şahadet kadar büyük ve ulvi bir derece olduğunu söyledi.
“ŞEHİTLERİMİZİN GERİDE BIRAKTIĞI YAKINLARI MİLLETİMİZE EMANETTİR”
Her fırsatta şehit ailelerini ziyaret etiğini, onlarla bir araya gelmeye özen gösterdiğini, telefonla görüştüğünü ve şehit ailelerinin metanetlerine şahitlik ettiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm şehit ailelerine minnettarlığını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şehitlerimiz sizlerin olduğu kadar artık bu milletin de canından birer parçadır. Şehitlerimizin geride bıraktığı diğer yakınlarıyla birlikte özellikle yetimleri ve öksüzleri de yine milletimize emanettir. İnşallah milletçe bu emanetlere sahip çıkacak, şehitlerimizin ruhlarını asla muazzep etmeyecek, gazilerimizi asla yalnız bırakmayacağız” diye konuştu.
15 Temmuz gecesi milletin asla unutulmayacak, üzerinde hep konuşulacak bir zafer kazandığını, milletin devletini bir darbe girişiminden kurtarmanın yanında, topyekûn bir işgal tehdidini de bertaraf ettiğini sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bugün burada evlatlarıyla, eşleriyle, anne-babalarıyla, kardeşleriyle birlikte olduğumuz şehitlerimizle bizzat gazilerimiz, o gece nesilden nesle aktarılacak büyük bir kahramanlık destanına imza atmışlardır. Atılan kurşunların, getirilen tekbirler karşısında adeta eridiği o karanlık gece, Allah’ın yardımı, mazlum ve mağdurların duası, aziz milletimizin cesareti, şehitlerimizin ve gazilerimizin fedakârlığı sayesinde ülkemiz ve milletimiz için aydınlık bir yarına dönüşmüştür. Devlet ve millet bünyemizi 40 yıl boyunca habis bir ur gibi saran FETÖ’ye karşı 15 Temmuz’un ardından çok daha etkili ve kararlı tedbirler aldık. Ordumuz, Emniyet Teşkilatımız, mülkiye, hariciye ve adliye teşkilatlarımız FETÖ’cü unsurlardan temizlendikçe adeta kendini yeniden buldu. 15 Temmuz sonrasında Türkiye’nin DEAŞ’tan PKK, YPG’ye kadar tüm terör örgütlerine ağır darbeler indirmesinin gerisinde FETÖ virüsünün bünyeden temizlenmesi vardır. FETÖ unsurlarından arındırdığımız yargımız yeniden milletimizin adalet arayışının umudu hâline dönüşmüştür. Evlatlarımızın zihinlerini örgütün sapkın emelleri için iğdiş eden öğretmenler, dershaneler, özel okullar tasfiye edildikçe çocuklarımızın ufku açılmaya başlamıştır.”
“15 TEMMUZ, DEMOKRASİYE GÜÇ KATMANIN YANI SIRA TERÖRLE MÜCADELEDE DE BİR MİLAT”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, içindeki hainlerden arındırılan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Türkiye’nin bekası söz konusu olduğunda hiçbir tereddüt göstermeden her türlü operasyonu icra edebilecek imkânlara kavuştuğunu, 15 Temmuz’un demokrasiye güç katmanın yanı sıra, Türkiye’nin terörle mücadelesinde de bir milat olduğunu kaydetti.
Sadece yurt içinde değil, Suriye ve Irak’ta yuvalanan terör örgütlerine yönelik de Türkiye tarihinin en büyük operasyonlarının düzenlendiğini, böylece Türkiye’yi terör örgütleri aracılığıyla güneyden kuşatma planlarını bozguna uğrattıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Doğu Akdeniz’de attığımız adımlarla milletimizin ve Kıbrıs Türklerinin hakkını savunma kararlılığımızı açıkça ortaya koyduk” ifadesini kullandı.
“FETÖ’CÜLERDEN İŞLEDİKLERİ CİNAYETLERİN HESABINI HUKUK ÖNÜNDE SORUYORUZ”
“Bir dönem terörle mücadele operasyonları için bile kimi küresel güçlerin icazetini, yardımı arayan eski Türkiye artık tamamen mazide kalmıştır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin hak ve hukukunu koruma noktasında hiçbir engel tanımadıklarını, 15 Temmuz gecesi 251 vatandaşı katleden FETÖ’cülerden işledikleri cinayetlerin hesabını hukuk önünde sorduklarını anlattı.
Diplomatik, siyasi, adli ve istihbari kaynaklar seferber edilerek FETÖ’cülere dünyanın dar edildiğine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugüne kadar 100’ün üzerinde firari FETÖ’cü teröristti yurt dışında saklandıkları inlerinde bulduk ve yargıya teslim ettik. Dünyanın farklı ülkelerinde okul, kurs, kültür merkezi adı altında işlettikleri fitne yuvalarının kapatılması için çok yönlü bir mücadelenin içindeyiz. Örgüte ait 18 ülkedeki 214 okulun Türkiye Maarif Vakfı’na devredilmesini, 36 ülkede de bu fitne yuvalarının kapatılmasını sağladık” açıklamasında bulundu.
“FETÖ’NÜN ELİ KANLI BİR TERÖR ÖRGÜTÜ OLDUĞUNU KABUL EDEN DEVLETLERİN SAYISI GÜNDEN GÜNE YÜKSELİYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dost ve kardeş ülkelerin de FETÖ’ye karşı aldıkları önlemleri giderek artırdığına işaret ederek, “FETÖ’nün eli kanlı bir terör örgütü olduğunu kabul eden uluslararası kuruluşların ve devletlerin sayısı günden güne yükseliyor. Son FETÖ’cü da hukuk önünde hesap verene kadar yurt içinde ve yurt dışında bu mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğiz” dedi.
Şehit yakınlarının ve gazilerin gönül huzuru, refah içinde, kimseye muhtaç olmadan hayatlarını idame ettirmelerinin en başta görevleri olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 18 yılda şehit yakını ve gazilere sahip çıkma noktasında çok samimi bir çaba gösterdiklerini, ihtiyaçları, sorunları, sıkıntıları çözmek için pek çok kanuni düzenlemeyi hayata geçirdiklerini kaydetti.
“ŞEHİTLİK VE GAZİLİK HER TÜRLÜ SİYASİ HESABIN ÜSTÜNDEDİR”
Şehit yakınları ve gazilerden bir hususa dikkat etmelerini rica eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Şehitlik ve gazilik her türlü siyasi hesabın üstündedir, öyle olmalıdır. Vatanımız için canını veren her şehit canını vermeyi göze alan her gazi bu milletin ortak değeridir. Hiç kimsenin bu değerlerimiz arasında ayrımcılık yapmasına müsaade edemeyiz. 15 Temmuz gecesi darbecilerle anlaşıp tankların arasından kaçarak kendi belediye başkanının evine sığınanların, kendi ikballeri uğruna her mesele gibi bunu da istismar etmeye çalıştığını görüyoruz. Ortaya attıkları safsatalarla şehit yakınlarımızın ve gazilerimizin zihnini bulandırmaya çabalıyorlar. Oysa devletimiz her türlü sıkıntısında, her türlü ihtiyacında daima şehit yakınlarımızın ve gazilerimizin yanındadır. Milletimiz de 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrasında düzenlenen bağış ve kampanyalarla şehit yakınlarımıza ve gazilerimize sahip çıkmıştır. Münhasıran 15 Temmuz şehit yakınlarımız ile gazilerimizin ihtiyaçlarında kullanılmak üzere burada 340 milyon lira civarında bir yardım toplanmıştır. Biz de toplanan yardımların amacına ve bağış şartlarına uygun şekilde kullanılmasını temin için geçen sene Türkiye Şehit Yakınları ve Gaziler Dayanışma Vakfı’nı kurduk. Vakfımız her ne kadar birileri yıpratmaya çalışsa da kurulduğu günden beri şehit yakınlarımız ve gazilerimize destek olmak için gayret gösteriyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, salgın döneminde de 15 Temmuz şehit yakınları ve gazilerine desteklemek amacıyla vakıf kaynaklarıyla aylık 1000’er lira nakdi destek uygulamasına başlandığını hatırlatarak, bu uygulamaya vakfın kaynakları el verdiği ölçüde devam etmeyi ve ettirmeyi kararlaştırdıklarını açıkladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sizlerden şehitlik nedir, şahadet nedir bilmeyen, emaneti hürmet göstermeyen kifayetsizlere kulak asmamanızı bilhassa rica ediyorum. Cennetle müjdelenmiş şehitler ve gaziler için onlara sağlanan maddi imkânlar sadece milletimizin ve devletimizin vefa göstergesidir. Yoksa bu sıfatların herhangi bir değerle mukayesesi mümkün değildir. Şehit yakınlığı ve gazilik unvanlarının vakarına, onuruna, manevi sorumluluğunu uygun şekilde hareket eden sizlerle son nefesimize kadar birlikte yürüyeceğimizden emin olunuz. Bu unvanların sorumluluğunu taşımakta zorlananlar elbette olabilir, onların da en kısa zamanda şehit yakınlığı ve gazilik şerefinin manevi sırrına vakıf olmalarını diliyorum” diye konuştu.