Bu proje ile savaşa katılarak gazilik unvanı alan ve Türkiye’nin farklı coğrafyalarında yaşayan ve harekât sonrasında Kıbrıs’a bir daha gitme imkânı bulamamış gazilerimiz ile Kıbrıs’ta yaşayan gençlerimizin bir araya getirilerek, savaşın yapıldığı yerlerin ziyaret edilmesi ve geçmişten kalan izlerin, zorlukların, kahramanlıkların hafızada tazelenmesi, yaşananların genç kuşaklara aktarılması amacıyla toplumsal bilinç ve duyarlılığın harekete geçirilmesi hedeflenmiştir.

Kıbrıs Gazilerimiz ile birlikte Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sayın Zorlu TÖRE’yi ziyaret eden Genel Müdürümüz Sayın Şemseddin YALÇIN; “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” ilkesiyle hareket ederek, dünyanın neresinde olursa olsun her daim zulme uğrayanların yanında olduk. Kıbrıslı Türkler’in uğradığı zulüm ve baskıya son vermek için gerçekleştirilen Kıbrıs Barış Harekâtı Türk tarihinde önemli bir kahramanlık örneğidir. Hak ve eşitlik mücadelesinde nice zorluğa göğüs gerilmiş, nice badireler atlatılmıştır. Kahramanlık ruhu Türk Milleti’nin her ferdinde vardır ve şartlar oluştuğu takdirde her yerde ortaya çıkmaktadır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bugünlere gelmesinde bu harekâtın plânlanmasından uygulanmasına kadar emeği geçen herkesin büyük payı vardır. En büyük pay da şüphesiz ölümü göze alarak göğüs göğüse mücadele eden şehitlerimiz ve siz kahraman gazilerimize aittir. Sizlerin cesareti, fedakârlığı ve dirayetiyle bu başarı elde edildi ve Kıbrıs Türkü bağımsızlığına kavuştu. Kuzey Kıbrıs Türk Devleti asla sahipsiz ve yalnız değildir. Türkiye Cumhuriyeti hem tarihsel bağları, hem Kıbrıs Türk halkıyla olan akrabalık ilişkileri hem de Kıbrıs’ta garantör ülke olması sebebiyle Doğu Akdeniz’de bir oldubittiye asla izin vermeyecektir. Kıbrıs Türk halkının ve kıyıdaş ülke olması sebebiyle de kendi ulusal ve uluslararası hukuktan doğan haklarını ne pahasına olursa olsun savunacaktır. Bizler canımızla, kanımızla Kıbrıs Türklerinin her zaman yanında durduk ve durmayı da sürdüreceğiz.” sözlerini dile getirdi.

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sayın Zorlu Töre; “Şehitleri olmayan bir milletin bağımsız olmaya hakkı olmaz. Devletlerin de gazilerine ve şehit ailelerine sahip çıkması gerekir. Rumlar saldırılarında başarılı olamadılar. Anavatan Türkiye her daim yanımızda, bir gün mutlaka geleceğini biliyorduk. Rumlar bize ‘bekledim de gelmedin’ şarkıları çalıyorlardı. Ama Anadolu’da da ‘bu kadar yürekten çağırma beni bir gece ansızın gelebilirim’ diye bir şarkı dilden dile dolanıyordu. Osmanlı ordusu adadan çekilirken geride gözü yaşlı bir Kıbrıs Türk halkı bıraktılar ve sonunda bağımsız KKTC yoluna devam ediyor. KKTC’yi BM ve AB kabul etmedi. Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’ın ‘Dünya beşten büyüktür’ sözü bizim için çok önemlidir ve bizim için en büyük Türkiye’dir, en büyük ordu Türk ordusudur, biz Anavatan Türkiye ile yolumuza devam edeceğiz. Biz kardeşiz, tek milletiz Türk Milletiyiz. Hepimiz aynıyız” diye konuştu.

Her iki tarafta; başta Kıbrıs şehitlerimiz olmak üzere, toprağı vatan kılan tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet, Kahraman gazilerimize şükran ve minnet duygularını bir kez daha ilettiler.

Görüşmenin ardından Yunus Emre Enstitüsü'nde Kıbrıs Gazilerimiz ve Yavru Vatandaki gençlerimiz ile Barış Harekâtının tarihi süreci hakkında söyleşi gerçekleştirdiler.

Görüşme hediye takdimlerinin ve toplu fotoğraf çekimlerinin ardından son buldu.