Ülkemiz; içinde bulunduğu coğrafi, askeri ve siyasi konumu itibariyle geçmişten günümüze sürekli olarak iç ve dış odakların tehditlerine maruz kalmış ve bu tehditlere karşı yapmış olduğu vatan savunmasında pek çok asker, polis, kamu görevlisi ile sivil vatandaşımızı Şehit ve Gazi vermiştir.

Toplumumuzda, özellikle Şehitlerimizin ve Gazilerimizin özel bir yeri vardır. Her Türk vatandaşı da bu şerefe ve onura kavuşmak için gözünü bile kırpmadan Vatanını müdafaada canını seve seve vermeye hazırdır.

Dünyanın en güçlü Devletlerine karşı, Çanakkale’de, Sakarya’da, Dumlupınar’da, Kore’de, Kıbrıs’ta, Bölücü terör örgütlerine karşı verdiğimiz mücadelede, 15 Temmuz hain darbe girişiminde… Milletimizin her bir ferdi istiklal ve istikbali için hiç çekinmeden canlarını feda etmişlerdir.

Bugün bizler, ülkemizde özgürce yaşayabiliyorsak, bunu kahraman gazilerimize ve aziz şehitlerimize borçluyuz. Çocuklarımızın, kadınlarımızın, yaşlılarımızın, engellilerimizin, Gazilerimizin, Şehitlerimizin ve kısacası ülkesini seven tüm yurttaşlarımızın gösterdiği vatanseverlik bu toprakların vatan olmasını sağlamıştır.

18 Mart Çanakkale Zaferi, yedi düvele meydan okuyan, dönemin en modern ordularını dize getiren, tarihin akışını değiştiren ecdadımızın yazdığı şanlı bir destandır. Çanakkale, Türk Milleti olarak vatanımıza, hürriyetimize, bizi biz kılan mukaddes değerlere bağlılığımızın da timsalidir. Vatanın, milletin bekası için gözlerini kırpmadan canlarını feda etmeyi göze alan yüzbinlerce kahraman, göz kamaştıran mücadeleleriyle “Çanakkale Geçilmez” sözünü tarihe nakşetmişlerdir.

18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin; birlik ve beraberliğimize, demokrasimize güç katmasını dilerken, başta büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere; vatan, millet, bayrak uğruna canını feda eden aziz Şehitlerimizi rahmetle anıyor, çocuklarını, eşlerini, yakınlarını, en sevdiklerini vatanımız için kaybedenlere sabırlar diliyor, ölümü göze almış Gazilerimize minnet ve şükranlarımı sunuyorum.