Çanakkale savaşı yedi düvele karşı milletin her bireyinin toplu direnişidir. Yaşlılarımızın duası, gençlerimizin azmi, kadınlarımızın yakarışıdır. Çanakkale destanı, milli mücadeleye uzanan ölümsüzlük iksirinin kaynağıdır. Çanakkale’nin kahramanları dünyanın belleğine geçilmezin adresini kazıdılar ve o adrese gömdüler bütün benliklerini. İki yüz elli bin vatan evladını feda edip Anadolu’nun geleceğini yarattılar. Onlar ki Hz. Peygamberin aguşuna uçan Mehmetlerimiz, onlar ki Yahya Çavuş’u, Şehit Onbaşı’sı, Trabzon’un Liselileri ve daha nice kahramanlar anaların kınalı kuzusu, babalarının koç yiğitli evlatlarıdır.
Milli ve manevi değerlerimizi yarınlara taşımamızı sağlayan, kültürel mirasımızı gelecek nesillere aktaran, tecrübeleri ve birikimleri ile bize rehberlik eden yaşlılarımız yaşadıkları bu zor şartlarda bile, 18 Mart Çanakkale Şehitlerini unutmadılar. Bu vatan toprağı için hayatlarını feda eden aziz Şehitlerimizin anısına, bağımsızlık sembolünü bir kez daha yüksek sesle dile getirdiler. 100 yıldır söylediğimiz gibi “KORKMA” dedi huzurevlerimizde kalan yaşlılarımız.
Korkma Sönmez Bu Şafaklarda Yüzen Al Sancak..!
Bugün yaşıyorsak, bu haftayı kutluyorsak, bu haftayı yaşlılara ithaf edebiliyorsak biliyoruz ki dün Çanakkale’de şehit olan gençler hatta çocuklar sayesinde. Çanakkale; ruhtur, şuurdur, vicdandır, borçtur. Bize emanettir, sözdür.
Türk Milletinin büyük zaferlerinden biri olan 18 Mart Çanakkale Zaferinin 106. Yıl dönümüne ulaştığımız bu gün de başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bu toprakları bize mukaddes kılan tüm şehit ve gazilerimizi şükran ve minnetle anıyorum.