10 Aralık 1948′de Birleşmiş Milletler Örgütü tarafından “İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi” ni ilan edilmiştir. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ni kabul eden ülkelerin başında gelen Türkiye, bu tür konularda daima olumlu adımlar atmış ve taraf olmuştur. Zaten bizim inancımızda, kültürümüzde hakkı korumak, insanlar arasında ayırım yapmamak, farklılıklara saygı duymak öne çıkmaktadır.
İnsan olmanın gerekliliği arasında haklara ve kanunlara saygılı olmak gelir. İnsan Hakları, temel olarak her insanın eşit derecede yaşama hakkına sahip olduğu görüşünü dile getirmektedir. İnsan hakları ırk, din, dil , renk, yaş, cinsiyet ayırımı gözetmeksizin sevgi, saygı, dostluk duygularını geliştirmek, insanın insan olmak haysiyeti ile sahip olması gereken haklardır.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Vedâ Hutbesi’ni irad ederken inanç, ibadet ve muamelat konularına, sosyal hayata ilişkin hususlarla ilgili bir meseleye, Müslümanın müslümanın kardeşi olduğu, onu aldatmayacağı, hıyanet etmeyeceği, gıybet de etmeyeceği, müslümanın kanının (canının) müslümana haram olduğu, kimseye müslüman kardeşinin malının gönül rızasıyla olmadıkça helal olmayacağı, İnsanların Rablerinin de, babalarının da bir olduğu, İslâm dininde eşit oldukları, hepsinin Âdem soyundan, Âdem’inse topraktan olduğu, Allah katında en şerefli olan insanın O’ndan en çok sakınan olduğu, Arabın Arap olmayana üstünlüğünün ancak takva ile olabileceği, erkeklerle kadınların birbiri üzerinde hakkı olduğu, Veda Hutbesi metninde insan hakları ile ilgili hususların yer aldığı bir gerçektir. Veda hutbesinde söz konusu edilen hususların daha çok insan hakları ile ilişkilendirilerek ele alındığına şahit oluyoruz.
Yalova Aile ,Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü olarak, her vatandaşımızın insanca yaşama hakkına ve bunun gerektirdiği özgürlüklere layık olduğu bilinciyle çalışmalarımız yürütülmektedir.
Bu duygu ve düşünceler ile “10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nü” kutluyor, hepimize insan onuruna yakışır bir yaşam ve gelecek temenni ediyorum.