…
…
…
…
…
…
…
…
…
13 Mart 2025, Perşembe New York, ABD

Bakanımız Göktaş, BM'de "Kadına yönelik şiddetle mücadele"ye ilişkin üst düzey yan etkinlikte konuştu:


Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız Mahinur Özdemir Göktaş, kadına yönelik şiddetle mücadelede bütüncül devlet politikalarının önemini belirterek, "Şiddete sıfır tolerans ilkemiz doğrultusunda, kadına yönelik şiddetle mücadeleyi siyaset üstü bir anlayışla ele alıyoruz. Bu kapsamda 6284 sayılı Kanun ile güçlü bir hukuki mevzuata sahibiz." dedi

Göktaş, Birleşmiş Milletler Genel Merkezi'ndeki Kadının Statüsü Komisyonu'nun 69'uncu oturumu kapsamında düzenlenen, "Kadınlara ve Kız Çocuklarına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması Dostlar Grubu Üst Düzey Yan Etkinliği"ne katıldı.

Konuşmasına, "Küresel bir sorun olan bu mesele, geleceğimizi tehdit eden bir insan hakları ihlalidir ve sürdürülebilir kalkınmanın önünde ciddi bir engel teşkil etmektedir" sözleriyle başlayan Göktaş, Türkiye'nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde kadınların sosyal, siyasi ve ekonomik hayattaki yerini güçlendiren pek çok projeyi hayata geçirdiğini söyledi.

Kadına yönelik şiddetle mücadelenin önemine değinen Göktaş, "Kadına yönelik şiddetle mücadelenin, kadınların yaşamlarını her açıdan güvence altına alan bütüncül devlet politikalarıyla etkili bir şekilde yürütülebileceğine inanıyoruz. Şiddete sıfır tolerans ilkemiz doğrultusunda, kadına yönelik şiddetle mücadeleyi siyaset üstü bir anlayışla ele alıyoruz. Bu kapsamda 6284 sayılı Kanun ile güçlü bir hukuki mevzuata sahibiz. Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Dördüncü Ulusal Eylem Planımızla, şiddet mağduru kadınların korunması, desteklenmesi ve farkındalığın artırılması amacıyla çalışmalar yürütüyoruz." diye konuştu.

Kapsamlı stratejilerle, şiddetin önlenmesine yönelik etkin adımlar attıklarını vurgulayan Göktaş, şöyle konuştu:

"Türkiye olarak, destek hizmetlerini güçlendirip adalete erişimi iyileştirerek, önleyici mekanizmaları geliştirmeye devam ediyoruz. Kasım 2023'te yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile bu mücadeleyi en üst düzeyde devlet politikası olarak yürütüyoruz. Bunun yanı sıra, Türk Ceza Kanunu'nda yapılan değişikliklerle kadına yönelik işlenen fiillere ilişkin cezai müeyyideleri artırdık. Şiddet mağdurları için ihtisaslaşmış kurumsal mekanizmalar aracılığıyla koruyucu ve önleyici hizmetler sunuyoruz. Bu bağlamda, 81 ilde Şiddet Önleme ve İzleme Merkezlerinin sayısını artırarak, şiddet mağdurlarının hızlı ve etkili destek mekanizmalarına erişimini güçlendirdik. Kadınların ve çocukların karşı karşıya kaldıkları risk durumlarına ve farklı ihtiyaçlarına yanıt verebilmek için kadın konukevlerinde ihtisaslaşma çalışmalarını hayata geçirdik. Diğer yandan elektronik kelepçe uygulamasını yaygınlaştırarak şiddet vakalarına müdahale mekanizmalarımızı güçlendirdik."

Şiddeti doğuran sebeplere yönelik kalıcı çözümler bulmak üzere de özel çalışmalar yürüttüklerini dile getiren Göktaş, "Şiddetin sürdürülebilir bir şekilde sona erdirilmesi için sistematik, güvenilir veri ve istatistiklerle politika ve hizmetler oluşturmak çalışma alanlarımız arasında yer alıyor. Bu kapsamda tüm paydaşların yararlanabileceği önemli bir başvuru kaynağı olacak Türkiye'de Kadına Yönelik Şiddet Araştırmasının üçüncüsünü yapıyoruz." dedi.

Kadına yönelik şiddetle mücadelede, mağduru korumak kadar faille çalışmanın da sorunların köklü çözümü ve şiddet döngüsünü kırmak için kritik öneme sahip olduğunu belirten Göktaş, "Bu gerçeklikten hareketle 'Şiddet Uygulayanlara Yönelik Psikososyal Müdahale Modelinin Geliştirilmesi' projesini yürütüyoruz. Türkiye'de ilk defa gerçekleştireceğimiz bu projeyle şiddetin kök nedenlerine odaklanan içeriklerle etkili sosyal hizmetler sunmayı amaçlıyoruz." ifadelerini kullandı.

Şiddet türleriyle mücadele ederken risklerin değişen doğasını da göz ardı etmediklerini aktaran Göktaş, "Dijital mecralar vasıtasıyla yaygınlaşan radikal akımların etkisiyle artan nefret söylemleri, kadına ve kız çocuklarına yönelik dijital şiddeti giderek daha fazla görünür kılıyor." dedi.

Dijital ortamda yayılan zarar verici dilin, kadınların can güvenliğini tehdit ettiğini dile getiren Göktaş, şunları kaydetti:

"Yapay zeka teknolojileri, büyük fırsatlar sunarken aynı zamanda yeni riskleri de beraberinde getirmektedir. Bu riskleri, etik yapay zeka yönetimi, gelişmiş dijital okuryazarlık programları ve daha güçlü uluslararası işbirliği yoluyla ele almalı, kolektif olarak hareket etmeliyiz. Biz Türkiye olarak, bu konuyu, 2024 yılında gerçekleştirdiğimiz 4. Kadın ve Adalet Zirvesi'nde 'Yapay Zeka ve Kadın' temasıyla detaylı bir şekilde ele aldık. Yapay zekada yeniden ürettiği eşitsizlikleri ortadan kaldırmak için algoritmaların şeffaf denetimi ve teknoloji geliştirme süreçlerine dahil edilmesi gerektiğini vurguladık. Ayrıca kadınların dijital platformlarda güvenli bir şekilde varlık gösterebilmeleri için hukuk, teknoloji ve farkındalığı birleştiren sistematik çözümler geliştirilmesi gerektiğine dikkat çektik."

Kadının güçlenmesini, kadına yönelik şiddetin son bulmasına giden en güçlü yol olarak nitelendiren Göktaş, sözlerini, "Bu gerçekten hareketle, kadınların hayatın her alanında daha aktif bir şekilde yer almaları için çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz. Türkiye, kadına ve kız çocuklarına yönelik şiddeti sona erdirmeye yönelik küresel çabaları hızlandırmak için tüm ortaklarla işbirliğine hazırdır. Gelecek nesillerin şiddetten ve ayrımcılıktan uzak bir dünyada yaşaması için taahhütlerimizi eyleme dönüştürme çağrımızı tekrarlıyorum." ifadeleriyle tamamladı.

"Kadınların ve kız çocuklarının her seviyede eğitime erişimini sağlamak için kararlı adımlar atıyoruz"

Bakan Göktaş, Nil Eğitim ve Yardımlaşma Derneği (NEYAD) tarafından Türkevi'nde düzenlenen, "Kadınların Güçlendirilmesi için Eğitim Yolları: Aile ve Toplumun Rolü" konulu panelde de yer aldı. Burada yaptığı konuşmada Göktaş, eğitimi bireysel başarının yanı sıra toplumsal dönüşümü güçlendiren en etkili araç olarak nitelendirdi.

Kadınların eğitime erişiminin sadece onların hayatında değil, ailelerini ve bütün toplumu etkileyen bir domino etkisi oluşturduğunu belirten Göktaş "Türkiye olarak taraf olduğumuz uluslararası sözleşmelerle eğitim politikaları geliştirmeyi, yasal düzenlemeler yapmayı ve kadın okuryazarlığını yüzde 100'e ulaştırmayı taahhüt ettik. 12. Kalkınma Planımız ve Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi ve Eylem Planımızda belirlediğimiz hedeflerle bu taahhüdü gerçekleştirmek için çalışmalar yürütüyoruz. Kadınları eğitimden ekonomiye, sağlıktan karar alma süreçlerine ve iklim değişikliğiyle mücadeleye kadar her alanda güçlendirmeye devam ediyoruz." diye konuştu.

Kadınların ve kız çocuklarının eğitimi konusundaki destekleyici liderliklerinden dolayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'a şükranlarını dile getiren Göktaş, eğitimi sadece örgün eğitimle sınırlı görmediklerini de vurguladı.

Kadınların hızla değişen küresel dünyada nitelikli beceriler kazanmalarını sağlamak için güçlü adımlar attıklarını bildiren Göktaş, "Kadınların eğitime erişimi, aynı zamanda ekonomik bağımsızlıklarının da anahtarıdır. Nitelikli eğitim alan bir kadın hem kendi hayatını iyileştirir hem de ülkesini kalkındırır. Bu nedenle, eğitim politikalarımızı kadınların iş dünyasında yer almasını destekleyen mekanizmalar doğrultusunda geliştiriyoruz." ifadelerini kullandı.

Bakanlığının bu konudaki çalışmalarından örnekler veren Bakan Göktaş, şunları kaydetti:

"Kadınlar ve kız çocukları için burs programlarının oluşturulması, kadınların mesleki eğitimlere yönlendirilmesi ve güvenli eğitim ortamlarının sağlanması hepimizin ortak sorumluluğudur. Bunu da ancak yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve özel sektörün işbirliğiyle gerçekleştirebiliriz. Türkiye olarak, eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirmek, kadınların ve kız çocuklarının her seviyede eğitime erişimini sağlamak için kararlı adımlar atıyoruz. Bu alanda, yenilikçi ve kapsayıcı politikalar geliştirmeye devam ediyoruz. Kadınların mesleki gelişimlerini destekleyen programlar ve eğitim projelerini her daim teşvik ediyoruz. Şunu çok iyi biliyoruz ki, bir kadının eğitimi, sadece kendisinin değil, gelecek nesiller için de çok değerlidir. Daha güçlü bir toplum inşa etme yolunda kritik bir yatırımdır."

Cezayir ve Kuveytli mevkidaşlarıyla görüştü

Öte yandan Göktaş, Türkiye'yi temsilen geldiği Birleşmiş Milletler Genel Merkezi'ndeki Kadının Statüsü Komisyonu'nun 69'uncu oturumu kapsamında çeşitli ikili görüşmeler gerçekleştirdi.

Bu kapsamda Göktaş ilk olarak Cezayir Ulusal Dayanışma, Aile ve Kadının Statüsü Bakanı Soraya Mouloudji ile Türkevi'nde bir araya geldi. Daha sonra Kuveyt Daimi Temsilciliği'ne geçen Göktaş, Kuveyt Sosyal İşler Aile ve Çocuk İşleri Bakanı Amthal Al Huwailah ile görüştü.

Görüşmelerde, kadın, aile ve sosyal politikalar alanlarındaki çalışmalar ile bakanlıklar arasındaki işbirliğinin artırılmasına yönelik görüş alışverişinde bulunulduğu bildirildi.