Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız Derya Yanık, CNN Türk’te Hakan Çelik’in konuğu oldu. Bakan Yanık, Ukrayna'da devlet korumasında olan yetim ve kimsesiz 420 çocuk ile 154 bakıcının Türkiye'ye kabul edildiğini belirterek, “Toplam 574 kişi Antalya, Muğla ve Sakarya'da misafir ediyoruz. İlk günden itibaren özellikle çocuklarla alakalı süreçte İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı münasebetiyle ve Dışişleri Bakanlığı, Ukrayna Büyükelçisiyle çok yakın temas içerisinde koordinasyonu yapıyoruz" dedi.
Bakan Yanık, CNN Türk'te katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin soruları cevapladı. Otizm Farkındalık Günü dolayısıyla her yıl 2 Nisan'da bu konuya dikkati çektiklerini ifade eden Yanık, Bakanlık olarak otizmle ilgili çalışmaları yoğunlaştırdıklarını söyledi.
Erken yaşlarda otizm taramasının önemine işaret eden Yanık, "Otizmin ne kadar erken tanısını koyarsanız çocukların bireysel gelişimine o kadar çabuk müdahil oluyorsunuz ve hayata entegrasyonları da o oranda daha hızlı oluyor. Bu anlamda tanı faaliyetleri çok yoğunlaştığı için doğal olarak geçmişten bugüne baktığımızda ciddi bir otizm sayısının yükselmesi söz konusu. O bakımdan öncelikle farkındalık hususunda, ailelerin çocuklarının özellikle ilk gelişimi ile alakalı süreci doğru takip etmeleri bizim için önemli" diye konuştu.
Bakan Yanık, otizmli çocukların rehabilitasyonundan kaynaştırma eğitimlerine kadar yaşanan sıkıntıların farkında olduklarını dile getirerek, Milli Eğitim bakanı ile özel olarak otizmli çocuklar temelinde bir görüşme yaptıklarını ve ilerleyen dönemde Milli Eğitim Bakanlığı ile otizmli çocuklarla ilgili bir takım güzel haberler vereceklerini duyurdu.
"Düzenli sosyal yardım yaptığımız grubun yüzde 78'i istihdama dahil olamıyor "
‘Sosyal yardımların artmasının fakirleşmenin de arttığını gösterdiği’ yönündeki iddialarına ilişkin soruya Yanık, sosyal yardımların artmasının yoksullaşmanın sonucu olmadığını belirtti. Bakan Derya Yanık, AK Parti hükümetleri döneminde sosyal yardımları talep odaklı olmaktan çıkarıp, arz odaklı olmaya dönüştürdükleri için bu yardımların arttığını, saha personelinin kapı kapı dolaşıp hane bazlı ziyaretler yaptığını, ihtiyacı olanları tespit ederek buna göre hizmet modelleri oluşturduklarını kaydetti.
Çok fazla sosyal yardım yaptıkları için insanların çalışmaya ihtiyacı olmadığına dair eleştiriler geldiğinin altını çizen Yanık, "Bu da doğru değil. Bizim düzenli sosyal yardım yaptığımız grubun yüzde 78'i istihdama dahil olamıyor. Bunlar engelliler, yaşlılar ve çocuklar. Çalışamayacak durumda olan bu gruba, hak temelli sosyal yardım yapıyoruz. Dolasıyla fakirleşmeyle ilgisi olmadığı gibi istihdama katılmanın önünde de bir engel teşkil etmiyor. Biz bu kitlenin hayatını insan onuruna yakışır bir biçimde sürdürebilmesi, engellilikten, yaşlılıktan kaynaklı dezavantajlarının sonuçlarını ortadan kaldırmak için özellikle sosyal yardım programları uyguluyoruz" diye konuştu.
Şu anda 48 başlıkta sosyal yardım yaptıklarını aktaran Yanık, 2002 yılında 1,3 milyar lira olan toplam sosyal yardım miktarının, 2020'de 69,3 milyar liraya yükseldiğini bildirdi. Yanık, 2021 yılında sadece Bakanlığın 73,9 milyar lira sosyal yardım yaptığını, kamunun sosyal yardım toplamının yüzde 82'sini de kendi bakanlığının gerçekleştirdiğini anlattı.
"Şiddetin önüne geçebilmek için her alanda çaba gösterilmesi gerekir"
Kadına ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddet konusunda da değerlendirmelerde bulunan Yanık, şiddetin önüne geçebilmek için her alanda çaba gösterilmesi gerektiğini, bu konuda çok boyutlu çalışma yapma ihtiyacı olduğunu söyledi.
Şiddet konusunda son yapılan yasal çalışmanın, kadına yönelik şiddeti fiilen "ağırlaştırıcı sebep" haline getirdiğine işaret eden Yanık, kadına yönelik şiddetin, "nitelikli şiddet" türlerinden birisi haline getirildiğini ifade etti.
Eskiden töre saikiyle cinayet işlemenin hafifletici sebep olduğunu hatırlatan Yanık, şimdi bunu tam tersine çevirdiklerini, bu düzenleme ile kadına yönelik şiddet fiillerini "nitelikli" hale getirdiklerini aktardı. Yanık, düzenlemenin kadına yönelik suçlarda azalma sağlayıp sağlamayacağına yönelik soru üzerine, hiçbir düzenlemenin tek başına sorunu bütünüyle gidermeyeceğini, bu konunun komplike ve çok boyutlu olduğunu dile getirdi.
Kadın, engelli, çocuk hijyen ürünlerinin lüks sarf malzemesi olmadığının da altını çizen Bakan Derya Yanık, bu malzemelere daha ucuz erişilmesi konusunda da çalışmaları olduğunu söyledi.
"Süresiz nafaka diye bir düzenleme bizim hukukumuzda yok"
Süresiz nafaka konusuna ilişkin de konuşan Yanık, süresiz nafaka diye bir düzenlemenin hukukta olmadığına dikkati çekti.
Bütün boşanma davalarında her çifte nafaka kararı verilmediğini vurgulayan Yanık, şöyle devam etti:
"Çekişmeli boşanmalarda tarafların nafakanın miktarı üzerinde anlaşamadıkları ve mahkeme kararına konu olan nafakaları konuşuyoruz. Bunun da oranı öyle çok yüksek değil. Bu nafaka konusu manipülatif bir şeye de dönüştü. Bunu açık yüreklilikle söylüyorum. Nafakanın bir sorun olduğu gerçeğinden habersiz değilim. Süresiz nafakanın kimi insanlar açısından bir mağduriyete dönüştüğünden habersiz değilim. Bunun özellikle altını çizerek söylüyorum. Ama nafaka üzerinden çok ciddi bir kadın tartışması ve kadınların sosyal, ekonomik, hukuksal haklarının adeta dart tahtası haline getirildiğinin de farkındayım. Nafaka konusu bir mağduriyet oluşturuyor ama bugün hükmedilen nafakaların yüzde 66'sı da ödenmiyor maalesef. Çünkü kişiyi bulamıyorsunuz. Ödeyemeyen de vardır. Sadece ekonomik sebeplerden değil... En son rakamlar, yeni rakamları almadım, mahkeme kararıyla verilen nafaka ortalaması 300-400 lira Türkiye'de. Belki biraz daha yükselmiştir. 400-500 lira olmuştur maksimum."
Yanık, "Nafaka süresiz değil. Yargıtay içtihadını değiştirerek süreli nafakaya hükmedebilir. Bunun altını ısrarla çiziyorum." dedi.
"Ukrayna'dan gelen 420 çocuk ve 154 bakıcıyı misafir ediyoruz"
Ukrayna'dan gelen devlet korumasındaki yetim ve kimsesiz çocuklarla ilgili soruya Bakan Derya Yanık, “İlk grup bizim Ukrayna'dan aldığımız orada devlet korumasında olan yetim ve kimsesiz çocuklar. 420 çocuk, 154 bakıcı toplam 574 kişi şu anda ülkemize kabul ettiğimiz. 574 kişi Antalya, Muğla ve Sakarya'da misafir ediyoruz. Biz ilk günden itibaren özellikle çocuklarla alakalı süreçte İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı münasebetiyle ve Dışişleri Bakanlığı ile Ukrayna Büyükelçisi ile çok yakın temas içerisinde koordinasyonu yapıyoruz."
Bakan Derya Yanık, Ukraynalı çocukların Türkiye'ye kabulü konusunun Emine Erdoğan'ın ilk adımıyla başladığını belirterek, "Şu anda ülkemize kabul ettiğimiz 574 kişinin bütün ihtiyaçlarını, hem psikososyal destek ihtiyaçlarını hem de temel ihtiyaçlarını her türlü karşılıyoruz. Bundan sonraki süreçte de acil yardım ihtiyacı olan grupları kabul edeceğimizi zaten ifade etmiştik." ifadelerini kullandı.
Diyarbakır anneleri konusunda da Bakan Derya Yanık, "Diyarbakır anneleri konusunu başından itibaren çok önemsiyoruz. Türkiye'de terörle mücadelenin toplumsal ve tam da terörün hedeflediği, aslında çok yakın zamana kadar insan kaynadığını devşirdiği bir dinamiğin teröre karşı çok net, keskin bir tavır almasıdır. Çok yeni ve önemli bir başlıktır Diyarbakır anneleri" değerlendirmesinde bulundu.