Bakanımız Derya Yanık, "Kadın Siyasetçiler Vefa Buluşması" İftar Programında AK Parti Eski Ve Mevcut Kadın Milletvekilleri İle Bir Araya Geldi
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız Derya Yanık, "Başörtülü genç bir arkadaşımız üniversitelerde başörtüsü yasağının kaldırılmasından dolayı Sayın Kılıçdaroğlu'na teşekkür etti. Kamera şakası sanacağınız bir durum, maalesef bizim ülkemizde gerçek. Bu kadar basit bir çarpıtmayı, maalesef bilerek ve isteyerek söylüyorlar. Bunun bir amaca matuf olduğunun biz farkındayız." dedi.
Bakanımız Derya Yanık, Vilayetler Evi'nde düzenlenen "Kadın Siyasetçiler Vefa Buluşması" iftar programında, AK Parti eski ve mevcut kadın milletvekilleri ile bir araya geldi. Bakan Yanık, burada yaptığı konuşmada ramazan ayının öneminden bahsederek, bu toplantıda idealleri için eğitiminden, ailesinden, çocuğundan, özel hayatından zaman ayırarak siyaset çalışmalarına, millete hizmete ayıran kadınların bulunduğunu belirtti.
En umutsuz günlerden umudu çıkartan dava ve yol arkadaşları olarak burada bulunduklarını dile getiren Yanık, "Burada eski, yeni pek çok milletvekilimiz ve teşkilat mensubu arkadaşlarımız var. 2002 seçimlerine gittiğimiz atmosferi hepimiz hatırlıyoruzdur. Sayın Cumhurbaşkanımız o zaman genel başkanımız ve seçime katılamıyor. Yani Genel Başkan milletvekili olamayacak ama buna rağmen AK Parti teşkilatları inanılmaz bir hevesle, tutkuyla ve millete hizmet etme arzusuyla hiç başka detayları düşünmeden çalıştı ve başardı. Bu süreci inşa eden arkadaşlar ve kadınlar olarak, bugün burada sizlerle olmaktan son derece mutluyum." ifadelerini kullandı. Yanık, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu birlikteliğin bizim en büyük gücümüz olduğuna inanıyorum. Uzun yıllar siyaset yolculuğunda beraber yürüdüğümüz arkadaşlar var ve bu birlikteliğin bizim ülkemizi, hatta bölgemizi nereden alıp nereye taşıdığını hepimiz çok yakından müşahede ediyoruz. Türkiye bütün krizlerin yakınında veya uzağında olan bütün bölgesel-küresel krizlerin arabulucusu olarak aranan ülke ise bunda bizim bu kardeşlik bağıyla ürettiğimiz siyasetin ve Türkiye vizyonunun çok önemli bir katkısı olduğunu hepimiz teslim ederiz.
AK Parti hükümetleri döneminde 20 yıldır Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye tarihine damga vurduğumuz çok önemli bir süreçten geçtik, çok önemli badireleri atlattık. Sivil siyaset üzerinde var olan her türlü baskıyla, tehditle mücadele ederek bu günlere geldik. Vesayet sistemini gündemimizden çıkaran, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde AK Parti kadrolarının iradesi oldu. Türkiye, medeni demokrasiler arasında yerini almak için çok bedel ödedi, çok şükür artık öz güvenli, kendi kararlarını alabilen, geçmişte yaşadığı antidemokratik baskıları aşmış bir Türkiye var."
"Dünya siyasetinde güçlü Türkiye, AK Parti ile var oldu"
AK Parti'nin siyaset kurumuna ve siyasetçiye itibarını geri verdiğini vurgulayan Yanık, "Bununla gurur duyarız. Bunu, her şeyden önce seçmenin iradesine, milletin tercihlerine saygının bir gereği olarak yaptı. Türkiye'de siyaset toplumsal dönüşümlerin başlamasında, hızlanmasında ve neticelenmesinde öncü rol oynamıştır." değerlendirmesinde bulundu.
Yanık, kişisel hak ve özgürlüklerin herkes tarafından eşit kullanılmasında bile siyasetin rolü ve payının çok büyük olduğuna işaret ederek, şunları söyledi:
"AK Parti'nin kapatma davaları, bu noktada oldukça anlamlı operasyonlardır, aramızda o kapatma davalarında belki itham edilen arkadaşlarımız da var. Bu nedenle siyasetin küçümsenmesi ve tahkir edilmesi tuzağına düşmemek, bu tehlikeyi özellikle gençlere uygun bir dille anlatmak gerektiği kanaatindeyim. Siyasi mekanizmalar, dış müdahalelerden azade etkin kullanıldığında toplumun huzur ve refahı için büyük adımlar atabilir.
Durduğumuz yerde sağlam durmazsak, Türkiye'nin nerelere sürüklenebileceğini çok farklı tecrübelerle daha önce gördük. Türkiye'yi yolunda sabit tutansa son 20 yılda Sayın Cumhurbaşkanımızın temsil ettiği irade oldu. Dünya siyasetinde güçlü Türkiye, AK Parti ile var oldu. Çevremizdeki ülkelerin haritaları değişiyor, yönetim zafiyetleri çıkıyor, halklar perişan oluyor. Ukrayna sadece bunun son örneği. Ülkelerin haritalarını değiştirenler, fırsat buldukları her an Türkiye'nin de haritasını değiştirmeye çalışmaktan vazgeçmediler. On yıllardır hepimiz bu durumun bizzat şahidiyiz. Bunun olmaması için mücadele veriyoruz, bu mücadeleyi verirken bir de bu mücadeleyi sekteye uğratmaya çalışanların manipülasyonları ile uğraşıyoruz. Fakat dirayetli bir lider, arkasında millet, güçlü Türkiye olarak da kendimizin farkındayız."
"Hizmetlerimizle alakalı söyleyebilecekleri çok fazla bir şey yok"
Her vatandaşa ulaşmayı amaç edinen bir teşkilat yapısına sahip olduklarını ifade eden Yanık, 2023 seçimlerinde 6 milyon 200 bin yeni genç seçmenin ilk kez oy kullanacağını hatırlattı. Yanık, özellikle bu gençlere yönelik dezenformasyon, yalan bilgi, propaganda çalışmalarının büyük bir hızla devam ettiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hizmetlerimizle alakalı söyleyebilecekleri çok fazla bir şey yok, karşı argümanları yok. Dünyanın en büyük köprülerine, havaalanlarına karşı musluk açılışı, temel atmama törenleriyle karşılık veriliyor. Dolayısıyla dezenformasyon ve afaki söylemler üzerinden siyaset yapacaklar. Bunlara hazırlıklı olmalıyız, karşı argümanlarını, cevaplarını üretmeli, kullanmalıyız. Bu noktada somut bir yansıması olmayan sosyal yardımlar ve sosyal hizmetler üzerinden, demokratik kazanımlardan yola çıkarak bir muhalefet üretecekler. Olmayanı var gösterecek, olanı yok sayacaklar her zamanki gibi. Bunun örneğini birkaç gün önce en çarpıcı şekliyle yaşadık.
Başörtülü genç bir arkadaşımız üniversitelerde başörtüsü yasağının kaldırılmasından dolayı Sayın Kılıçdaroğlu’na teşekkür etti. Başka bir ülkede olsa ki o mücadelenin kahramanları var aramızda. Kamera şakası sanacağınız bir durum maalesef bizim ülkemizde gerçek. Bu kadar basit bir çarpıtmayı, maalesef bilerek ve isteyerek söylüyorlar. Bunun bir amaca matuf olduğunun biz farkındayız.
Onları sınırlayan ahlaki ve etik kaygıları yok. 2023'te oy kullanacak gençlerin basit bir internet taramasıyla ortaya çıkarabilecekleri bu yalan bilgileri, ilk olarak bizatihi siyaset mekanizmasının içerisinde yer alanlar işliyorlar. Bunun için gençlerin anlayacağı şekilde, yalanı büyütmeyen ya da hatanın propagandasına dönüşmeyen, doğru, ilkeli ve etik yaklaşım, anlık siyaset reflekslerinin yerini almalı diyerek çalışmalarımızı devam ettiriyoruz."
Konuşmasında, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının çalışmalarına ilişkin de bilgi veren Yanık, kadının güçlenmesi ile ailenin, ailenin güçlenmesi ile toplumun güçleneceğine ve Türkiye'nin dünyada hak ettiği yere bu güçle ulaşacağına inandıklarının altını çizdi.
Yanık, kadınların statüsünün güçlendirilmesi için eğitimden ekonomiye, hukuki haklardan istihdama kadar birçok başlıkta çalışmalar yürüttüklerini aktararak, Bakanlığın koordinatörlüğünde kamu kurum ve kuruluşları, yerel yönetimler, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ve meslek kuruluşları iş birliğiyle hazırlanan 2018-2023 yıllarını kapsayan "Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi ve Eylem Planı"nı hayata geçirdiklerini hatırlattı.
Aile hayatıyla iş uyumunu sağlamaya yönelik adımlar da attıklarına işaret eden Derya Yanık, doğum izni ve analık izni hakkında düzenlemeler yaptıklarını, evde bakım desteği, kreş desteği, iş yerlerinde kreş zorunluluğu, sigorta prim destekleri, yarı zamanlı çalışma-esnek çalışma gibi uygulamaları ve teşvikleri hayata geçirdiklerini söyledi.
Kadın kooperatifleri ve Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri (ŞÖNİM) hakkında da bilgi veren Yanık, "Bakanlık olarak kamuya intikal etmiş her türlü şiddet vakasında sadece psiko-sosyal ve barınma açısından değil hukuki açıdan da destek oluyoruz, tüm şiddet vakalarına müdahil olmaya devam edeceğiz." dedi.