…
…
…
25 Kasım 2021, Perşembe Ankara, Türkiye

Emine Erdoğan Hanımefendi ve Bakanımız Derya Yanık "Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü Paneli"ne katıldı


Emine Erdoğan, Başak Cengiz'in kılıçlı saldırıda öldürülmesiyle ilgili, "Başak kızımız hepimizin evladı, hepimizin kardeşidir. Onu ve yitirdiğimiz diğer canları unutmayacağız ve kadınlara kalkan elleri asla affetmeyeceğiz" dedi.

Emine Erdoğan Hanımefendi, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız Sayın Derya Yanık ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Güvenlik Araştırmaları Merkezi Müdürlüğünde düzenlenen "Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü Paneli"nin açılışına katıldı. Erdoğan, kadına yönelik şiddetin kolluk kuvvetlerinin en önemli gündem maddelerinin başında geldiğini, kolluk kuvvetlerinin varlığının, bir telefon yakınlığında bulunmalarının kadınlar için önemli bir güvence olduğunu söyledi.

Emine Erdoğan, İstanbul'da kılıçlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Başak Cengiz'e Allah'tan rahmet dileyerek şunları söyledi:

"Cumhurbaşkanımızla beraber aileyi evlerinde ziyaret ettik. Bu yaşanan öyle büyük bir acı ki hiçbir kelime hislerimi tarif etmeye yetmiyor. Ondan geriye maalesef, kalplerindeki ateşin hiç sönmeyeceği bir aile kaldı. Gidilemeyecek bir düğün, hasreti dinmeyecek bir nişanlı ve arkadaşları kaldı. Geleceğe dair planların, kurulan hayallerin ilelebet yarım kalacağını bilmek inanın içimizi çok acıtıyor.

Çok sevdiği kedisi ve sokakta beslediği birçok can da bu büyük hasretten payını alıyor. İşte, kalbi böyle iyilik ve sevgiyle dolu bir genç kızımız hayattan kopartıldı. Bizi en çok dehşete düşüren, vicdanlarımızda hazmedemediğimiz şeylerden biri de katilin, kadınları savunmasız bulduğu için onu seçmiş olmasıydı. Başak kızımız hepimizin evladı, hepimizin kardeşidir. Onu ve yitirdiğimiz diğer canları unutmayacağız ve kadınlara kalkan elleri asla affetmeyeceğiz."

"Dünyanın dört bir yanını saran şiddet yangınından bahsediyoruz"

Kadına yönelik şiddetin coğrafi sınırları aşan, tüm toplumların ortak sorunu olduğunu belirten Erdoğan, dolayısıyla verilen her mücadelenin, sağlanan her iyileşmenin tüm dünya kadınlarının hayrına olduğunu ifade etti.

"Şiddetin kökünü kurutmak hepimizin el birliğiyle yürüteceği çalışmalara bağlıdır"

Bu mücadelenin tek bir cepheden verilemeyeceğini vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Şiddeti toplumumuzun damarlarından temizlemek için yalnızca bir alana yoğunlaşmak kalıcı bir çözüm getirmez. Şiddetin kökünü kurutmak hepimizin el birliğiyle yürüteceği çalışmalara bağlıdır. Aile Bakanlığımızın koordinasyonunda hazırlanan Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 4. Ulusal Eylem Planı da tam olarak bu kapsayıcılıktadır. El ele verdiğimizde, sadece kadınlara yönelik değil her türlü şiddeti önlenebilir hale getirebiliriz."

"KADES uygulaması üzerinden 242 bin 473 ihbar alınmış"

Emine Erdoğan, Kadın Acil Destek Uygulaması'nın (KADES), İtalya'da gerçekleşen 2021 Akdeniz Parlamenter Asamblesi'nde ödüle layık görüldüğünü hatırlatarak, 15 Kasım 2021 itibarıyla bu uygulamayı 2 milyon 758 bin 120 kişinin telefonuna indirdiğini belirtti. Bu uygulama üzerinden 242 bin 473 ihbar alındığını söyleyen Erdoğan, "Diğer yandan, Elektronik Kelepçe Uygulaması da şiddet mağduru kadınların korunması için etkin bir mücadele yöntemi olarak kullanılıyor. 81 ilde, Emniyet Genel Müdürlüğümüz ve Jandarma Genel Komutanlığımız bünyesinde 1102 Aile İçi ve Kadına Şiddetle Mücadele Birimi kuruldu." diye konuştu.

"Zihnimizi ve kalplerimizi filtrelerle donatmamız gerekiyor"

Küreselleşme ve teknolojik dönüşümün kültürler arası etkileşimi hızla artırdığını vurgulayan Erdoğan, bilhassa gençlerin küresel bir havuzdan beslendiğini, sinema ve müzik gibi araçların beraberinde şiddet unsurlarını da taşıdığını ifade etti. Emine Erdoğan, şöyle devam etti:

"Hatta şiddetin kutlanan, şiddet gösteren karakterlerin alkışlanan modellere dönüştüğünü görüyoruz. Şarkılarda, kadınların haysiyetine büyük saldırı saydığımız sözlerin adeta tekerlemeye döndüğünü görmek son derece acı. Bununla beraber, sosyal medyada kadınlara yöneltilen şiddet dili ise işin mutlaka ele alınması gereken diğer bir safhası. Aslında tüm bunlar, çok önemli bir gerçeğe işaret ediyor. O da zihnimizi ve kalplerimizi filtrelerle donatmamız gerekliliğidir. Peki, biz bu filtreleri nereden bulacağız? Elbette kendi kültür havuzumuzdan ve manevi dünyamızdan. Kadına saygının öz değer olduğu Anadolu medeniyeti, sayfalarını tekrar tekrar okumamız gereken büyük bir kitaptır.

Toplumumuzun çekirdeği olan aile, tüm gücümüzle korumamız gereken en önemli değerimizdir. Her şiddet vakasından sonra 'bu son olsun' diyoruz ancak bu sonu, birbirimize kenetlendiğimiz ölçüde getirebiliriz. Kadınların televizyon haberlerinde çaresizce maruz kaldığı şiddet sahnelerine daha fazla şahit olmamalı, çocukların bu vahşetin içinde yer aldığını görmemeliyiz. Uzmanlar, şiddeti görerek büyüyen çocuklara yine şiddetin miras kaldığını söylüyor."

Şiddet, insanlık onurunu zedeleyen en önemli sorunlardan birisi

Bakanımız Derya Yanık, panelde yaptığı konuşmada, 25 Kasım'ın, kadına yönelik şiddetle mücadele çalışmalarını gözden geçirmek, değerlendirmek ve yol haritasını güncellemek için aynı zamanda bir hatırlatma günü olduğunu söyledi.

Şiddetin tek bir biçiminin olmadığını, fiziksel şiddetin yanında psikolojik, cinsel ve ekonomik şiddetin de kişilerin ve toplumların sağlığını tehdit ettiğini vurgulayan Yanık, "Kimden ve nereden gelirse gelsin, kime uygulanırsa uygulansın şiddet, insanlık onurunu zedeleyen en önemli sorunlardan birisi ve asla bahanesi yok." ifadesini kullandı.

"Veri entegrasyonu çalışmalarını tamamladık"

Kadına şiddetle mücadele noktasında aralıksız çalıştıklarına işaret eden Yanık, kurumlar ve birimler arasında koordinasyon ve farkındalık faaliyetlerini özellikle önemsediklerini dile getirdi.

Her ay 81 ilde farklı kurum ve kuruluşlarda görevli kamu personeline, kadına yönelik şiddetle mücadele eğitimlerinin verildiğini aktaran Yanık, şöyle devam etti:

"Bu kapsamda 2007 yılından itibaren başlatılan eğitimlerle, bugüne kadar 1 milyon 400 bin dolayında er ve erbaşımıza, 75 bin kamu görevlisine, 106 bin din görevlimize, 158 bin sağlık görevlimize, 306 bin kolluk görevlimiz olmak üzere toplam 2 milyonu aşkın kişiye eğitim ve seminerler verdik."

Etkin ve verimli bir hizmet sunmak adına Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü ile gerçekleştirdikleri koordineli çalışmalarla veri entegrasyonu çalışmalarını tamamladıklarını belirten Yanık, veri entegrasyonu meselesinin bir anlamda manipülasyon aracı olarak da kullanıldığını söyledi.

Yanık, "Sağlıklı, doğru, kendimizi de test etmek, kendi yaptıklarımızın sağlamasını da yapabilmek için veri entegrasyonunu ve doğru verileri toplayıp bunu da ilgili kurum ve kuruluşlarla paylaşmayı önemsiyoruz. Nitekim bu veri entegrasyonunu da sağlamış olduk." dedi.

"Şiddetin hiçbir bahanesi, hiçbir mazereti, gerekçesi olamaz"

Bakan Yanık, İçişleri Bakanlığı’nın öncülüğünde hayata geçirilen Kadın Destek Sitemi (KADES) uygulaması ile pek çok can kaybının önüne geçildiğini söyledi.

Yaklaşık 130 bin canın sadece KADES uygulaması aracılığıyla kurtarıldığını düşünmenin bile verilen emeğin ne kadar kıymetli ve önemli olduğunu gösterdiğini anlatan Yanık, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olarak 7 gün 24 saat esasıyla hizmet veren Alo 183 Sosyal Destek Hattı, Whatsapp ve BİP uygulaması üzerinden geliştirilen erişim imkanlarını kullanmaya devam ettiklerini, İçişleri Bakanlığı ve kolluk güçleriyle entegre bir biçimde bu hizmeti sürdürdüklerini dile getirdi.

Görevlerinin, hiçbir kadının herhangi bir şiddet türüne maruz kalmadan, yüksek öz güven, yüksek korunma duygusu içerisinde hayata katılımını sağlamak, sahip olduğu potansiyeli, bilgi ve tecrübesiyle toplum refahının artırılması için katkı sunabilmesini temin etmek olduğunu ifade eden Yanık, şöyle konuştu:

"Altını çizerek tekrar söylemek istiyorum. Şiddetin hiçbir bahanesi, hiçbir mazereti, gerekçesi olamaz. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın ifadesiyle, hepimiz şiddeti bir insanlık suçu olarak görüyoruz. Kadına yönelik şiddete karşı mücadelemizi kararlılıkla yürütmeye devam edeceğiz. Bu mücadeleye sadece kamu kurumlarımızın değil halkımızın da destek vereceğine inanıyoruz. Nitekim destek veriyor ama bunu daha da artırarak, daha da çoğaltarak devam etmemiz lazım.

Annelere babalara, eğitimcilere, medyaya, sanatçılara, din adamlarımıza, akademisyenlerimize kısaca hepimize, herkese çok iş düşüyor. 'Şiddetle topyekun mücadele' derken tam olarak aslında bunu ifade ediyoruz. Hepimizin, bütün sosyal grupların bu işin içinde olması, bu mücadeleye omuz vermesi, katkı vermesi... Tüm kadınların, tüm halkımızın güven içinde, huzurla yaşayacağı geleceği bizler inşa edeceğiz. Bu geleceğin içinde bizler birlikte yaşayacağız."

Sorumluluk bilinciyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde Türkiye'nin konuşulmayanları konuşan, halının altına süpürülmek istenenlere müsaade etmeyen, yüzleşmekten korkmayan, medeniyetine sahip çıkan, inancına, kültürüne bağlı olan bir anlayışı iktidara geldiği ilk günden itibaren yerine getirdiğini söyledi.

Kadına karşı şiddetle mücadele konusunda, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın liderliğinde tüm bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşlarıyla birlikte hareket ettiklerini dile getiren Soylu, bu meselede ortaya konulan birliğin de önemli bir sinerji oluşturduğunu belirtti.

Dünyanın salgın, enerji, göç ve ekonomik sorunla karşı karşıya olduğunu anımsatan Soylu, bunların yanı sıra da küresel anlamda kadına karşı şiddetin arttığını kaydetti. Türkiye'de Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'ın önderliğinde kadına karşı şiddetle mücadelede önemli çalışmaların ortaya konduğunu dile getiren Soylu, bu çalışmalar doğrultusunda, sorumluluk bilinciyle çalışmaların sürdüğünü kaydetti.

Yaklaşık 2 yıl önce bakanlıklar, kurum ve kuruluşlarla 75 maddelik bir "mücadele andı"nı ortaya çıkardıklarını dile getiren Soylu, bunun yanı sıra Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca 2021-2025'i kapsayan eylem planının ortaya konulduğunu anlattı. Bakanlık olarak eğitimler düzenlediklerini anlatan Soylu, 309 bin kolluk personelinin, kaymakamların, muhtarların bu konuda eğitim aldığını kaydetti.

2 milyon 780 bin kadın KADES uygulamasını cep telefonuna indirdi

KADES çalışmasına da işaret eden Soylu, "Kadınlarımızın, bir düğmeye bastığında kolluk kuvvetlerinin yanlarında olabileceğini bildikleri bir uygulamayı devreye aldık. 2 milyon 780 bin kadın bu uygulamayı cep telefonuna indirdi." dedi.

Soylu, her polis karakoluna bir kadın polis memuru verildiğini, tüm polis merkezi amirliklerinde ve jandarmada 150 yerde güven masası kurulduğunu, 3 binin üzerinde kadın polis memurunun görevlendirildiğini anlattı.

Soylu, Emine Erdoğan'a verdiği destek dolayısıyla teşekkür ederek, "Sayın Cumhurbaşkanımızla birlikte kadına karşı şiddetle mücadele konusunda Türkiye'ye bir çağrı yaptınız. Bu meseleyi kendi siyasetlerine ve ideolojilerine sadece bir iktidar savaşı olarak kullanmak isteyenlere fırsat vermediniz. Bu yolculukta üzerimizdeki sorumluluk devam ettiği sürece, daha sonra da bir birey olarak bize çizdiğiniz bu çizgiyi devam ettireceğiz." şeklinde konuştu.